Gelenekleşerek her hafta sonu ve gittikleri her yerde doğa yürüyüşü yapan, antik kentleri ziyaret eden EKODOSD dernek üyeleri güzel havanında etkisiyle keyifli bir gün yaşadı. Doğa sevenler tarih içinde tarihe tanıklık yapmış ölmez ağaçların altında yürüyüş gerçekleştirerek Acharaka ve Nysa’yı gezdi. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü Amyzon gezisi hakkında açıklamalarda bulunarak “Asırlardır ayakta kalan zeytin ağaçları arasından, kilometrelerce devam eden tonoz kemerli yapı kalıntılarını inceleyip, adeta zamana bir yolculuk yaptık” ifadelerini kullandı.
TARİHİN İÇİNDE TARİHE TANIKLIK YAPMIŞ AĞAÇLARIN ALTINDA
Hafta sonu yürüyüş etkinliği ile ilgili dernek başkanı Bahattin Sürücü şu açıklamayı yaptı:
“Bu haftaki etkinliğimizi, tarihin içinde ve tarihe tanıklık yapmış asırlardır meyve veren zeytinlerin altında yaptık. Rotamızın ilk durağı için Salavatlı köyüne geldik. Köyün hemen yanıbaşında yer alan, antik dönemde jeolojik oluşumlar sonucunda yeryüzüne fışkıran kükürtlü sıcak su ve buharın çıktığı kutsal bir alan olan Acharaka tanıtıldı. Profesyonel turist rehberimiz Hakan Bahçecioğlu tarafından kutsal alanın hikayesi anlatıldı. Nysa’lılar bu kutsal alana sağlıklarını kazanmak ve tedavi olmak için geldikleri gibi, aynı zamanda tanrılara şükretmek için dinsel ayinler gerçekleştirmişler. Buradaki şifalı suların Hellenistik Dönem’den, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar kullanıldığını öğrendik. Asırlardır ayakta kalan zeytin ağaçları arasından, kilometrelerce devam eden tonoz kemerli yapı kalıntılarını inceleyip, adeta zamana bir yolculuk yaptık. Geç Roma-Erken Bizans Dönemi’nde inşa edilen ve üzerinden binlerce insanın kutsal tapınağa gitmek için geçtiği Eskihisar köprüsünden geçtik. Rotamız üzerinde zeytin toplayan, zeytin emekçileriyle sohbet ettik.
Yürüyüşün bitiminde Karia kentlerinin en güzellerinden biri olan ve kazıldıkça harika eserlerin çıktığı Nysa’ya geldik. Ünlü coğrafyacı ve gezgin Strabon’un eğitim aldığı, Şarap Tanrısı Dionysos’ un kenti olan Nysa’nın muhteşem yapılarını inceledik. Anadolu’nun en iyi korunmuş kütüphanelerinden biri olan Nysa Kütüphanesini, birçok kültürel ve politik toplantıların yapıldığı Gerentikon(Yaşlılar Meclisi) meclis binasını ve muhteşem tiyatrosunu gezerek rehberimiz Hakan Bahçecioğlu’ndan bilgi aldık.
Amasya’lı ünlü coğrafyacı Strabon’un Coğrafya adlı eserinde belirttiği, kenti ikiye bölen hızlı akan derin bir boğaz oluşturan deredeki tünele inerek, adeta tarihin derinliklerinde bir tur attık.
Nysa tiyatrosunda kopyalarını gördüğümüz, mitolojiden birçok önemli karakterin yer aldığı podyum frizlerinin aslını, suyla menderesle olan hikayelerini görmek ve dinlemek üzere Aydın Arkeoloji Müzesi’ne geldik. Aydın Arkeoloji Müzesi’nde görev yapan müze araştırmacısı Aynur Akkan tarafından, podyum frizlerinin üzerinde yer alan figürlerin mitolojik hikayelerini ilgiyle dinledik.
Müzedeki eşsiz güzellikteki diğer kentlerden çıkarılan eserleri, Aynur Akkan’ın harika anlatımıyla daha farklı bakmaya başladık. Yaptığımız bu etkinlikte bölgenin dağlarından yağ, toprağının derinliklerinden tarihin fışkırdığını gördük. Zeytin tarımıyla, turizmin yan yana yapıldığını gösteren çok somut bir bölge olan Sultanhisar coğrafyasını bozacak jeotermal faaliyetlerine kesinlikle izin verilmemelidir.
Aydın coğrafyasının zeytinden ve tarihten sürdürülebilir bir şekilde yüzlerce yıl kazanabileceği tarım ve turizm geliştirilmeli, çevresel sorunlarından arındırılmalıdır. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü; Nysa merkezli olmak üzere, Kavaklı – Nysa ve Acharaka – Nysa zeytin rotaları oluşturmalıdır. Bölgenin kültür varlıkları ve tarihe tanıklık eden bin yaşını aşmış birçok zeytin ağacının korunmasını sağlayıp, doğal ve kültürel zenginlikleri tanıtılmalıdır. Bundan en kazançlı çıkanlar yereldeki insanlar olacaktır. Eğer bu bölgeye gereken ilgi gösterilmezse, her geçen yıl defineciler tarafından talan edilecek, anıtsal nitelikteki zeytin ağaçları yok olacaktır”




