Türk basınının usta kalemlerinden biri daha aramızdan ayrıldı. Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde yazılarıyla hafızalara kazınan gazeteci ve yazar Hikmet Çetinkaya, bir süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 9 Temmuz Çarşamba günü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde anma töreni düzenlenecek olan Çetinkaya, aynı gün Levent Barbaros Hayrettin Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Çengelköy YK Mezarlığı’na defnedilecek. Türkiye’de gazeteciliğin vicdanı olarak tanımlanan Çetinkaya, sadece haber değil, tarihe kayıt düşen yazılarıyla da anılacak.
Gazeteciliğe genç yaşta adım attı
1942 yılında Balıkesir’in Edremit ilçesinde doğan Hikmet Çetinkaya, Manisa Erkek Lisesi’ndeki öğrenimini tamamladıktan sonra gazeteciliğe Cumhuriyet gazetesinde muhabir olarak başladı. Henüz kariyerinin başındayken Türkiye’nin dört bir yanında kırsal kesim insanlarıyla yaptığı röportajlarla dikkat çekti. 1966-1980 yılları arasında yaptığı saha haberleriyle pek çok gazeteciye ilham veren Çetinkaya, gazetecilikte insan hikâyelerini merkeze alan bir üslupla öne çıktı.
Ödüllerle taçlanan bir meslek hayatı
Çetinkaya'nın çalışmaları kısa sürede karşılık buldu. 1968, 1970 ve 1971 yıllarında İzmir Gazeteciler Cemiyeti Hasan Tahsin Ödülü’ne layık görüldü. 1975 yılında Türk Dil Kurumu Basın Ödülü ile onurlandırıldı. Sadece haber diliyle değil, Türkçeye gösterdiği özenle de takdir topladı. 2014 yılında ise 50 yılı aşan meslek hayatı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü ile taçlandırıldı.
Fetullah Gülen yapılanmasına karşı en erken uyarılardan biri ona aitti
1980’li yıllardan itibaren dönemin henüz görünür olmayan tehlikesi olan Fetullah Gülen yapılanması hakkında Türkiye’de kamuoyunu ilk kez uyaran gazetecilerden biri oldu. Sayısız köşe yazısıyla bu yapılanmanın devlet içindeki yapılanmasına ve ideolojik arka planına dikkat çekti. Yıllar sonra terör örgütü ilan edilen bu yapıyla ilgili en erken analizler, onun kaleminden çıkmıştı.
Cumhuriyet gazetesinde onlarca yıl süren sadık bir kalem
Cumhuriyet gazetesinin Ege temsilciliğinden genel koordinatörlüğüne kadar pek çok görev üstlenen Çetinkaya, en çok da gazetenin 5. sayfasında yer alan “Politika Günlüğü” köşesiyle tanındı. Yazılarında yalnızca siyaseti değil, kültürü, vicdanı ve halkın nabzını yansıtan çok katmanlı bir dil kurdu. 1986’dan itibaren düzenli olarak yazdığı köşe yazılarıyla hem gazetecilere yol gösterdi hem okurlarıyla derin bir bağ kurdu.
Hikmet Çetinkaya, yalnızca bir gazeteci değil, Türk basının belleğinde iz bırakmış bir düşünce insanıydı. Hayatı boyunca ilkeli duruşundan taviz vermedi, kalemini halkın sesi yapmaktan hiç vazgeçmedi. Bugün aramızdan ayrılsa da yazıları, mücadeleleri ve arkasında bıraktığı gazetecilik mirası nesiller boyunca hatırlanacak.