Türkiye’de geleneksel olarak hayvancılığımızın yem kaynaklarının başında meralar gelirdi.Ancak 2000’de 3,4 milyar ha olan çayır mera alanı 2018’de 3,3 milyar hektarın altına gerilemiştir). Azalma hızı çayır mera alanlarında %4,5 iken, tarım alanlarında %1,1’dir.
Hayvancılığı gelişmiş ülkelerde toplam tarla arazisinin ortalama %25-30’unda yem bitkileri yetiştiriciliği yapılmaktadır (TOB, 2019). Türkiye’de bu oran %13,6 iken toplam tarım arazilerinin de %5,6’sı kadardır. Çayır mera arazisinin toplam arazisi içerisindeki payı ise %38,8’dir. Hayvancılığı gelişmiş birçok ülkede ise bu oran %50’ye yakın ya da daha fazladır
Bu oranlar çayır mera alanlarında azalmanın hızlı olduğunu göstermekle birlikte, hayvansal üretimdeki gelişim de dikkate alındığında, bunun olumsuz etkisinin oransal değerinden daha yüksek olabileceği değerlendirilmektedir.
Bazı ülkelerle karşılaştırdığımızda Yeni Zelanda (%93,9), İrlanda (%90), Arjantin (%73), Brezilya (%69,1), İsviçre (%72,1) gibi ülkelerde oldukça yüksek olan oranlar ise bu ülkelerin küresel düzeyde hayvansal üretim yapısı ve ticareti içerisindeki konumları göz önüne alındığında, çayır meraların önemini ortaya koyması bakımından referans niteliğindedir.
Son 30 yıllık dönem dikkate alındığında 2004’e kadar büyükbaş hayvan sayısının azaldığı görülmektedir. Bu dönemde ekonomik kriz etkilerinin görüldüğü ve sonraki 1-2 yılda da devam ettiği 2000’li yılların başında bu azalma %7 oranında gerçekleşmiştir. 2004-2011 arasındaki dönemde ise 10–11,5 milyon baş aralığında kalan büyükbaş hayvan sayısı 2011’de 12,5 milyon başa çıkmıştır. Özellikle et fiyatlarında hızlı dalgalanmaların yaşandığı 2009 sonrası hayvancılık desteklerinin arttığı döneme denk gelen bu yıllardan 2012’de ise 14 milyon başa çıkarak önemli bir gelişim göstermiştir. Destekleme politikalarındaki değişim ve 2016’da 472 bin başa kadar çıkan canlı hayvan ithalatının da etkisiyle 2017’de bir önceki yıla göre 1,9 milyon artarak 16,1 milyon baş olmuştur. Sonrasında da bu hızlı artış devam etmiş 2018’de 17,2, 2019’da da 17,9 milyon başlık büyükbaş hayvan sayısına ulaşılmıştır.
Büyükbaş hayvan varlığı 2017'de 16 milyon 105 bin, 2018'de 17 milyon 220 bin, 2019'da 17 milyon 872 bin,2020'de 18 milyon 155 bin, 2021'de 18 milyon 23 bin baş olarak açıklanmıştı. 2022'de düşüş sürecine giren hayvan varlığı 17 milyon 23 bin başa düştü. 2023'te ise 16 milyon 583 bin baş ile son 6 yılın en düşük ...
Yem bitkileri üretimi 2000 yılında 2,5 milyon ton iken, 2005’te 11 milyon tona çıkmıştır. 2010 yem bitkileri üretiminde hızlı artış döneminin başlangıcı olmuş ve toplam üretim 30 milyon tona ulaşmıştır. Yonca ve silajlık mısır dönem içerisinde gerçekleşen üretim artışında en büyük paya sahip ürünler olmuştur. Yonca üretimi 2010’dan 2019’a kadar 6,3 milyon ton artarak 17,9 milyon tona, silajlık mısır ise 13,1 milyon ton artarak 25,5 milyon tona yükselmiştir.
Türkiye’de 2024 yılında yaklaşık 2.69 milyon hektarlık bir alanda yem bitkileri tarımı yapılmaktadır. Çayır otu (%25.16), yonca (%20.80), ve silajlık mısır (%18.59) yem bitkileri ekim alanlarının yaklaşık %65.00’ini oluşturmaktadır.
Yem bitkileri ekim alanlarında 2024 yılında bir önceki yıla göre; fiğ (diğer) %35.00, korunga %15.04, Macar fiği %13.64, adi fiğ %7.00, yonca %6.60, silajlık mısır ekim alanı %4.53 azalmıştır. 2024 yılında bir önceki yıla göre bu bitkilerin ekim alanlarında toplam 124.000 hektar azalma olduğu belirlenmiştir.
Üreticinin hayvancılıktan kazanamaması ilk neden ise ikincisi ise kuraklık ve su eksikliğidir.