Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Hamdi Dibeklioğlu, yaptığı açıklamada, akademik hayatı boyunca çalışmalarını yapay zeka üzerine yoğunlaştırdığını anlattı.

Yapay zeka ile insan davranışlarının otomatik analizi üzerine çalıştığını aktaran Dibeklioğlu, "Bunun dünya genelindeki adı duyuşsal bilişim olarak geçiyor. Konuşmanın içeriğinden, sesin şiddetinden, tonundan, yüz ifadelerinden, postürden yola çıkarak makine öğrenmesi ile sonuçlar çıkarıyoruz." diye konuştu.

Dibeklioğlu, yapay zeka ile duyuşsal bilişim çalışmalarını yıllardır yaptığını ancak son dönemde ChatGPT gibi yapay zeka modellerinin yaygın kullanımı ile bu konunun çok popülerleştiğini vurguladı.

Meslek lisesi öğrencilerinin yaptığı "güneş takip sistemi" GES'lerin verimliliğini artıracak Meslek lisesi öğrencilerinin yaptığı "güneş takip sistemi" GES'lerin verimliliğini artıracak

Son dönem çalışmalarında yapay zeka ile depresyon seviyesini tespit etmeye yönelik algoritmalar geliştirdiklerini belirten Dibeklioğlu, şöyle devam etti:

"Normalde, klinik psikologlar ve psikiyatristler, gözlemler üzerine teşhis koyuyor. Bizim yaptığımız da aslında buna benzer bir şey. Yapay zeka ile insanların yüz ifadelerinden, ses tonuna, konuşma şeklinden, başını ne tarafa ne şekilde çevirdiğine kadar çeşitli verileri kullanarak depresyon seviyesini tespit etmeye çalışıyoruz. Uzman, o anda görüşmeyi yaparken bir yandan da yapay zekalı sistem, belli bir karara varıp onu uzmanla paylaşmış oluyor."

Hollanda'da yürüttüğü çalışmalarla bu konular üzerine eğildiğini, Türkiye'ye geldikten sonra da devam ettirdiğini anlatan Dibeklioğlu, "Bu çalışmaların her aşamasında modelleri eğitmek için hem hastadan hem de hastaneden etik onaylar alıyoruz. Bu sistemi, kişi izin veriyorsa kullanabilirsiniz. Zaten bu tip verilere gizli ya da hassas veri diyoruz. Bunlar çok ciddi süreçler." diye konuştu.

"Davranışla depresyon seviyesinin ilişkisini çözmeye çalışıyoruz"
Depresyon tespiti için klinik veri kullandıklarını ve psikiyatristlerle birlikte çalıştıklarını dile getiren Dibeklioğlu, şu bilgileri verdi:

"Davranışla depresyon seviyesinin ilişkisini çözmeye çalışıyoruz. Bulgularımız, teoriyle örtüşüyor. Mesela farklı düşünceler var, 'çocuğum çok ağlıyor, depresyonda mı?' gibi. Halbuki depresyonda genel beklenti, donukluk. Yani kişi kimseyle iletişime girmek istemiyor, sosyal çevreden kopuyor. Bizim yakaladığımız örüntüler de o şekilde. Yani literatürü incelediğiniz zaman depresyonda sosyal etkileşimden kaçma davranışına rastlıyorsunuz. Aslında onlar ortaya çıkmış oluyor. Depresyon seviye analizini şu şekilde tanımlıyoruz, uzman, o görüşmeyi yaparken sistem de hastayı incelesin ve bir şekilde doktora destek versin. Yani model de kendince tanılamasını yapsın. Bu şekilde gözden kaçan bir şeyi yapay zeka yakalayabilsin."

Kaynak: AA