Kolajen, vücut proteinin yüzde 30’unu oluşturur. Cildimizde, tendon gibi kaslarda, kemiklerde ve bağ dokularına sağladığı güç ve esneklik ile eklem sağlığı, cildin esnekliği ve dayanıklılığından sorumlu, vücudumuzun ürettiği, en bol bulunan proteindir.

Kelime anlamı olarak Yunanca ‘’kolla’’ yapıştırıcı, bağlayıcı anlamı taşır. Kolajeni, dokuları bir arada tutan ve destek sağlayan güçlü bir yapıştırıcı olarak düşünebilirsiniz. Cildimizin dörtte üçünü, vücut proteinin ise üçte birini oluşturarak kemik, kas ve kanda bulunur.

Yaş aldıkça var olan kolajen parçalanır ve vücudun yeni kolajen üretimi zorlaşır. Bu yüzden birçok kişi belli bir yaştan sonra kolajen takviyesi almaya başlar.
Kolajen, fibroblast ve diğer hücreler tarafından oluşturulur. Temel görevi ise bağ dokuları güçlendirmek ve cilde esneklik kazandırmaktır. 

Kolajenin faydaları nelerdir?
Doku ve organların yapısal ve fonksiyonel işlevlerini korumada birçok protein görev alır. Bu proteinlerden biri de vücudumuzda en çok bulunan kolajendir. Farklı tipleri bulunan kolajen vücuda pek çok katkı sağlar. Hayatın doğal bir süreç olan yaşlanma ile cildin kolajen üretiminde azalma meydana gelir.

Özellikle otuzlu yaşlardan itibaren kolajen miktarı her yıl yaklaşık %1 oranında azalır. Yaşlanmanın yanı sıra yetersiz beslenme, sigara kullanımı, uyku düzensizliği, menopoz, aşırı stres, hava kirliliği, UV ışınlarına maruz kalma gibi etmenler, vücudun kolajen üretiminde azalma meydana getirir.

Kolajen takviyeleri, kremler ve cilt bakımı ile kolajen seviyesindeki azalma, kontrol altında tutulabilir. Kolajen, ciltte olduğu kadar tırnak saç ve dişlerde bulunur. 
Serbest radikaller, stres, sigara, yetersiz beslenme ve çevresel etkilerin sonucu olan bileşiklerdir. Hücre yapısına, proteinlere ve DNA’ya zarar verir. Kolajen serbest radikallere karşı antioksidan olarak savaşır.