Aydın siyasetinde taşlar yeniden diziliyor. Yıllardır CHP’nin kalesi olarak bilinen Aydın’da, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçmesi siyasetin en çok konuşulan gelişmesi oldu. Bu hamle, yalnızca bir partiler arası transfer değil; aynı zamanda Türkiye’nin yerel siyaset dengelerini de etkileyecek potansiyele sahip.

Çerçioğlu’nun bu kararı, ilk bakışta “fırsatçılık” veya “kişisel çıkar” üzerinden okunabilir. Ancak siyasette çoğu zaman görünenin ötesinde stratejik hesaplar vardır. CHP’deki iç dengeler, genel merkezle yaşanan soğukluk ve yaklaşan seçimlerdeki belirsizlik, Çerçioğlu’nu yeni bir liman arayışına itmiş olabilir.

AK Parti cephesinden bakıldığında ise bu transfer, hem Aydın’da hem de Ege genelinde “kale yıkma” operasyonunun önemli bir ayağı. Çerçioğlu gibi halkla teması güçlü, seçmen nezdinde tanınırlığı yüksek bir ismin AK Parti rozeti takması, iktidarın uzun zamandır Ege’de aradığı psikolojik üstünlüğü sağlayabilir.

Bu geçişin en kritik noktası, seçmenin tavrı olacak. CHP tabanı bu kararı “ihanet” olarak mı görecek, yoksa yerel hizmetlerin devamı için sessiz bir onay mı verecek? AK Parti seçmeni ise Çerçioğlu’nu kolayca bağrına basabilecek mi?
CHP seçmeninde ‘ihanet algısı’ riski, AK Parti seçmeninde ise “dışarıdan gelen aday, kabullenememe” dilemması seçim sonuçlarını belirleyecektir.

Kısacası, Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye katılımı, yalnızca bir siyasi transfer değil; 2025 Türkiye siyasetinin yönünü şekillendirebilecek stratejik bir hamle. Bu hamlenin sandığa nasıl yansıyacağını ise zaman gösterecek.