Tarımın ekonomik gelişmeye katkısının ortaya konması, tarım sektörüne gereken özenin gösterilmesi açısından son derece önemlidir.

Günümüzde hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkeler tarımsal ürün üretimi bakımından kendine yeterli olmayı kısa, orta ve uzun vadeli kalkınma planları içinde stratejik bir olgu olarak kabul etmişlerdir.

Bir çok gelişmiş ülke ise tarımsal destek programlarının amaçlarından birisi olarak , tarımsal üretim bakımından kendi kendine yeterlilik ve gıda güvenliğinin sağlanmasını son derece önemli kabul etmektedirler.

Bahsettiğimiz bu ülkeler toplumsal ve ferdi hayatın devamı için beslenme için mutlak gerekli olan gıda maddelerini üreten tarımı stratejik bir konumda ele almakta bu amaçla tarım sektörüne büyük miktar ve oranlarda kaynak aktarmak yoluyla tarımlarını ve üreticilerini desteklemektedirler
Bir ülkede tarımın milli gelir içindeki payı ne kadar büyükse ve tarım sektörünün nisbî gelişme hızı ne kadar yüksekse, tarımın o ülkenin ekonomik gelişmesine ürün katkısı o kadar fazla; bu değişkenler ne kadar küçükse o kadar az olacaktır (Kazgan, 1966: 251).

Gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere üreticini desteklerken tüm tarım sektörünü de kollamış olmaktadırlar.Peki tarım sektörü niçin arzuladığı kalıcı bir refaha kavuşamamaktadır?

Bunun pek çok nedeni bulunmasına rağmen ana neden pazarlama,fiyat ve vergilendirmedir. Hükümetlerin tarım sektörünü vergilendirmesinin çokça tercih edilen bir yolu da tarımsal ürünlerin pazarlama kurulları ve aktörleri aracılığıyla fiyatlandırılması politikasıdır. Çiftçilere ödenen fiyatların malların satılabileceği piyasa fiyatlarının altında tutulmasıyla aradaki fark kadar hükümetler net gelir elde etmektedir.