Koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen AK Parti Aydın İl Kongresi 18 Ocak'ta yapılacak. Tek adayla gidilmesi beklenen kongrede AK Parti Genel Merkezi'nin Ömer Özmen'le yola devam kararı verdiğini öğrendik.

Aydın siyasetinde başta gelen sorulardan biri de böylelikle yanıta kavuşmuş oldu.

Ömer Özmen, geçmişte Millî Görüş geleneğine mensup partilerde siyaset yapmış bir isim. 2015'in ilk aylarında getirildiği AK Parti Aydın İl Başkanlığı görevini 5 yılı aşkın süredir – birkaç aylık küçük bir ara dışında – kesintisiz bir şekilde sürdürüyor.

Parti çevrelerinde onu başarılı bulanlar olduğu gibi eleştirenler de var. Parti içindeki bazı sesler, yerel iktidar CHP'ye karşı gerekli 'sert çıkışları' yapamadığını savunuyor. Hatta Özmen'in tarzının CHP'nin işine yaradığını söylemeye kadar vardırıyorlar işi.

Her yiğidin bir yoğurt yiyiş tarzı var. Ömer Özmen de siyasette benimsediği üslup bakımından çatışmayı değil, uzlaşmacı mantığı temsil ediyor. Savunduğu düşünceleri dile getirirken, bunu rakip partilerdeki kişileri kırarak dökerek, nobran bir üslup kullanarak yapmıyor. 'Sakin güç' mantığıyla ilerliyor. Eminim ki, bu tavrı, kendisiyle aynı dünya görüşünü paylaşmayan, farklı partilere mensup kitle tarafından da olumlu bulunuyor.

Gazeteci kimliğimin ötesinde bir vatandaş olarak, siyasette bu üslubu anlamlı bulduğumu söylemek isterim. Bu yalnızca Ömer Özmen olayında değil, tüm siyasetçiler için böyle olmalı bana göre.

***

Elbette siyasetçi, bir ideolojinin, bir dünya görüşünün temsilcisi olarak bulunduğu makamda oturuyor. Ancak bununla birlikte farklı kesimlerle diyalog kanallarını açık tutabilmek, siyasette birleştirici bir üslubu benimsemeyi de çok önemli buluyorum. Ömer Özmen'in bunu başardığını düşünenlerdenim.

Bir de olayın şu boyutu var: Biz basın mensupları açısından siyasi parti il başkanlarının ulaşılabilir olması çok önemlidir. Yalnızca il başkanları değil, diğer siyasiler için de geçerlidir bu.

Ömer Özmen, il başkanlığından bu yana gayet iyi bir sınav vermiştir, vermeye devam etmektedir. Gündemdeki bir konu hakkında görüş almak istediğimizde veyahut da bir röportaj için aradığımızda kendisine mutlaka ulaşırız. O esnada telefona yanıt verme olanağı bulamazsa da mutlaka dönüş yapar. Bu, biz gazeteciler açısından son derece önemli bir göstergedir. Bunu da ifade etmiş olayım.

AK Parti'nin Aydın'da yerel anlamda muhalefet olmasıyla ilgili de Özmen'e çok ciddi eleştiri getirenler oldu, oluyor.

***

Bir kentte yerleşmiş siyasi alışkanlıkları değiştirmek elbette kolay değil. il başkanlarının elinde de sihirli değnek yok. 1950'den 2000'lere kadar merkez sağın kalesi olan Aydın'da 1999 genel seçimlerinde DSP birinci parti oldu. Genel seçimler anlamında 2002'de CHP, 2007'de AK Parti, 2011, 2015 ve 2018 seçimlerinde ise birinciliği yine CHP elde etti.

2002'de 8 vekilden 4'ünü almayı başaran AK Parti, bu rakama ancak 2018'de yeniden ulaşabildi. Cumhur İttifakı'nın katkısı olduğunu düşünebilirsiniz ancak uzun bir aradan sonra AK Parti'nin yeniden 4 vekil çıkarabilmesi Ömer Özmen döneminde mümkün oldu.

Bütün bu gelişmeler ışığında ve Ömer Özmen'in kaptanlığında kongreye gidecek AK Parti Aydın İl Teşkilatı, bundan sonra 2023 hedeflerine odaklanacak. Tabii yeni oluşacak il yönetim kurulu kadrosu da oldukça önemli. Bir sonraki yerel ve genel seçimlerde ortaya çıkacak sonucu, iyi bir ekip çalışmasının belirleyeceği unutulmamalı.

Sağlıklı, güzel günlere…