30 Ağustos, tarih kitaplarında sadece zafer olarak yazmıyor, aynı zamanda bir dönüm noktası. O gün, millet olarak “biz varız” dediğimiz gün oldu.
30 Ağustos zaferinin üzerinden 100 yılı aşkın bir zaman geçti ama aslında o gün verilen mücadelenin mesajı hâlâ çok tazeydi.
Bir millet inandığında, birleştiğinde ve umudunu kaybetmediğinde aşamayacağı hiçbir engel yoktur. Bunu tarihin her alanında görmüşüzdür.
Bugün ise bu topraklarda özgürce nefes alabiliyorsak, bunu o günün kahramanlarına borçluyuz. Özgürlüğün kıymetini bilmek, onların bize bıraktığı en büyük emanete sahip çıkmaktır.
30 Ağustos ve Gelecek Nesiller
Zafer Bayramı sadece geçmişin anısı değil, geleceğin de pusulasıdır. Bize yol gösterecek bir haritadır.
Biz ailelere düşen bugün çocuklarımıza 30 Ağustos’u anlatırken yalnızca savaş meydanlarını değil, sabrı, inancı, direnci ve umudu da aktarmalıyız. Çünkü zaferin büyüklüğü, sadece düşmanı yenmekte değil; milletin geleceğini inşa edecek iradeyi ortaya koymaktaydı.
30 Ağustos, bizlere şunu fısıldar. Kendi yolunu çizmekten asla vazgeçme...
Zaferimiz kutlu olsun...