Önceki yazımızda 2009’da yapılan bir araştırmanın tahminlerinin günümüzde aynen ve vahim bir biçimde bugün gerçekleştiğini gördüğümüzü ve yaşadığımızı ifade ettik.

Peki yarın ve yarınlarda neler olacak?

“Yağış da tıpkı sıcaklık gibi önemli bir iklim parametresi. Sera gazlarındaki artışa bağlı olarak yağışlarda da önemli değişikliklerin olması bekleniyor. “

Akdeniz Havzası bu açıdan en kırılgan (değişikliklerin kolay olabileceği) alanlardan biri. 21. yüzyılda bölgemizde meydana gelmesi olası yağış değişim öngörülerine göre Türkiye’ye yağış en çok kışları, en az da yazları düşecek. “
“Kışın görülecek değişiklikler su kaynakları ve tarım açısından önem taşıyor. Kış değişikliklerine baktığımızda ilk 30 yıllık dönemde yurt genelinde bir artış görülüyor. Ancak ikinci ve üçüncü dönemlerde Kuzey Anadolu’da artış öngörülürken, Güney Anadolu’da gittikçe artan oranlarda azalma olacağı tahmin ediliyor. Benzer bir durum ilkbahar için de söz konusu. Yazın yağışların az miktarlarda gerçekleşmesi bekleniyor. Sonbahar mevsiminde ilk 30 yılda beklenen yağış değişimleri kış ve ilkbahardakilere benzemekle birlikte, son 30 yıl için, bunun tam tersi, yani kuzey kesimlerinde azalış ve güney kesimlerinde artış bekleniyor. “

“İklim değişikliklerini, yalnızca ortalama sıcaklıklar ve toplam yağışlardaki değişiklikler olarak sunmak yeterli değildir. Canlıların yaşam koşullarını daha yakından ilgilendiren iklim değişkenlerini de beraberinde sağlamak gerekir. Bu değişkenlerden bazıları bu projede hesaplandı. Buna göre ilk 30 yıllık dönemde (2011-2040), referans döneme (1961-1990) göre günlük sıcaklık aralığında bir daralma söz konusu.”

Yukarıda ortaya konan tahminleri bugün aynen yaşamaktayız.Türkiye’nin İstanbul-Artvin hattında kısa zaman sürecinde aşırı ve felaketlere neden olan yağmurlar meydana gelirken diğer havzalarda ortalama ısı yükselmekte,mevsim kaymaları gözükmekte,yağış miktarları hızla azalmaktadır.

Yıllık toplam yağış değişimlerindeyse, daha önce de belirtildiği gibi, ilk 30 yıllık dönem için yurt genelinde bir artış söz konusu. Hatta Marmara ve Ege bölgeleri bu artışın en büyük olacağı bölgeler. Ancak sera gazlarının iklim üzerindeki etkisi arttıkça ilerleyen yıllarda Türkiye genelinde, özellikle de İç Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağışlarda büyük oranlı azalışların olması bekleniyor. 

Tahminlerin yanıldığı veya eksik kaldığı noktalardan birisi de burada yatıyor. Maalesef  Ege Bölgesinde yağışlar artmamakta ,toplamda % 60’lara varan oranlarda azalmıştır.

Senaryoda belirtilen sonuçlarla, içinde bulunduğumuz yüzyılın sonlarına doğru Türkiye’ye düşen yağış toplamının azalacağı söylenmekte ve bu gerçekleşmektedir.

Bu sonuç ise önce tarımı, gıda üretimini olumsuz etkileyecek,topyekûn tedbirler alınmadığı takdirde  ardından dünyayı yaşanamaz bir gezegen haline getirebilecektir.