Yağmur veya dolu şeklindeki şiddetli yağışlar, fırtına gibi sert rüzgârlar, kuraklığa sebebiyet veren aşırı sıcaklar ve dona yol açan sert soğukların günümüzde olduğu gibi Antik Dönem Anadolu’sunda yaşamış sakinlerinin mütevazı tarımsal faaliyetlerini etkilediği bilinmektedir.
M.S. 300 ile 600 yılları arasındaki tarımsal ürünleri etkileyebilecek potansiyel iklim olayları irdelendiğinde yüksek yağışa bağlı olarak sel, kuraklık, şiddetli dolu, sert kışlar gibi etmenler ile karşılaşılmaktadır.
Tarım ürünlerinin gelişim ve büyüme evrelerinde yaşanan fazla veya yetersiz yağış, dolu ve şiddetli kuraklık gibi atmosferik vakaların gerek üretim gerekse de üretim miktarında belirleyici olduğu anlaşılmaktadır.
Roma M.S. 395 yılında Batı ve Doğu Roma imparatorluğu olarak ikiye ayrılmış, Roma’nın çöküşünde M.S. 450 ila 500 yılları arasındaki soğuk iklim de önemli bir faktör olmuştur. Batı Roma, Kavimler Göçü ile M.S.395 yılında, Doğu Roma ise Osmanlı İmparator-luğu’nun İstanbul’u fethi ile 1453’te yıkılmıştır. Orta Avrupa’da uzun süreli dondurucu bir soğuk ve kuraklığa neden olmuş ve bu dönem barbar istilaları olarak da bilinen kalabalık göçlerin başlangıcına rastlamaktadır.
Selçuklu Devleti Dönemi
Tarihin hemen her döneminde kuraklıklar-kuraklık sürelerine göre farklı olmakla birlikte-kıtlık ve peşi sıra gelen salgın hastalıklar toplumları tarih boyunca daha başka felaketlere sürüklemiştir. Kitleler halinde insan ölümlerine veya göçe neden olmuştur.
XI. yüzyıl boyunca Anadolu halkı bu tür sorunlarla karşı karşıya gelmiştir. Yokluk ve sefalet de bu sorunun bir sonucu olarak belirmiştir. Özellikle Anadolu’da 1032-1033 yıllarında görülen şiddetli kıtlık nedeniyle insanlar kitlesel boyutta yaşamlarını kaybetmişlerdir.
1200’lü yıllarda, ılıman ama değişken bir iklim tipi etkili olmuştur. Birkaç yüzyıl fırtına, sel, şiddetli yağış ve kuraklık gibi doğal afetler yaşanmıştır. 1400 – 1550 yılları arasında kararlı iklim koşulları etkili olmuştur.