Tarım sektörünün, ocak-şubat ayında 5 milyar 434 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ocak-şubat ihracatına imza attığı duyuruldu. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası ekonomik aktiviteye ilişkin yaşanan aksamalara karşın tarım sektörü ihracatta rekor kırdı. Yılın ilk 2 ayında 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 2,7 artan tarım ihracatı, Türkiye'nin toplam dış satımından da yüzde 16,2 pay aldı. Verilere göre hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri 1 milyar 820 milyon dolar, yaş meyve ve sebze 634 milyon 488 bin dolar, zeytin ve zeytinyağı 201 milyon 220 bin dolar, süs bitkileri ve mamulleri 30 milyon 146 bin dolar, mobilya, kağıt ve orman ürünleri 1 milyar 204 milyon dolar ile tüm zamanların en yüksek ocak-şubat ihracatını gerçekleştirdi. Öte yandan Dünya Bankası’nın verilerine göre Türkiye gıda enflasyonunda dünyada 5. sırada. Yani bir yandan tarımsal ürünlerde ihracat rekorları kırıyoruz diğer yandan gıdayı en pahalıya alan ilk beş ülke arasındayız. Pandemi ve Rusya Ukrayna Savaşı sırasında yaşadığımız gıda krizlerinden hiç ders almamış gibi halen kendimize saklamamız gereken gıdayı para hırsıyla satma derdindeyiz. İç piyasada kuru soğanın fiyatı bile 20 liraya dayanmışken, et ve süt ürünlerine orta gelirlilerin bile ulaşımı güçleşmişken, 10 ili yıkan depremlerle sarsılmışken, hala tek derdimiz para para para. Son birkaç yılda dünya literatöründe gıda milliyetçiliği diye bir kavram türedi. Ülkeler önce kendi halklarının karnını doyurabilmek için ihracatlarını kısıyorlar. Bizse sonuna kadar açıyoruz. Yeterki satış olsun, yeter ki para gelsin. Böyle gidersek bir kısmımız kuru ekmeğe muhtaç kalırken, bir kısmımız paraya para demeyecek.