Türkiye 2023’ün ilk üç ayında üst üste felaketlerle sarsılıyor. Önce Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde resmi rakamlara göre 48 bine yakın insan hayatını kaybetti. Hasarlı binalara girilmesi yasaklandığı halde eşyalarını kurtarmaya çalışanlar artçılara evlerinde yakalandılar. Yine ölenler oldu. Bilim insanlarının yıllardır yaptığı uyarılar dikkate alınmadığı için fay hatlarının üzerine para hırsıyla kurallara uyulmadan yapılan binalar onbinlerce insana mezar oldu. Aklı başında bilim insanları yıllardır tarım arazilerinin imara açılmaması için haykırdılar ama kolektif para hırsımız bu sesleri bastırdı. Tüm riskleri göze alarak “başımızı sokacak bir çatımız olsun” anlayışıyla, kredi çekerek alınan evler başımıza yıkıldı. Depremin yaraları sarılamadan bu kez de aynı bölgede sel felaketi yaşandı. Adıyaman ve Şanlıurfa’da 15 kişi sel nedeniyle hayatını kaybetti. Her ne kadar yetkililer yaşanan deprem ve sel felaketleri için “Asrın felaketi” diyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışsalar da işin aslı öyle değil. AFAD ve Şanlıurfa Valiliği’nin 2021 yılında hazırladığı İl Afet Risk Azaltma Raporu’nda sele neden olan tedbirsizlikler bir bir sıralanıyor. Raporda Çavşak, Karakoyun ve Akpınar derelerinin olası bir sel durumunda taşacağı belirtiliyor. Tam da raporda yazıldığı gibi oluyor ve söz konusu dereler taştı. Üç buçuk ay önce görkemli bir törenle açılan Abide Kavşağı’nın alt geçidi 7 kişiye mezar oldu. Bir evin bodrumunda mahsur kalan 5 kişilik aile de boğularak hayatını kaybetti. Sele kapılıp halen bulunamayanlar var. Raporda taşan dereler için yer teslimi yapılmayan yerlerde ıslah çalışması yapılamadığı, hatta yapım ihalesi yapıldığı halde yer teslimi yapılmadığından ihalelerin iptal edildiği yazıyor. Ayrıca büyük projelerin finanse edilmesindeki sorunlar, ödenek yetersizliği, yağmur ve kanalizasyon sistemlerinin geliştirilmemesi, taşkın olacak yerlerin imara açılmış olması, derelerin temizliğinin yapılmaması gibi sebepler sayılıyor. Yani tıpkı deprem felaketinde olduğu gibi sel felaketinde de öngörülebilir riskler göz ardı edildiği için insanlar öldü. Doğa bir süreliğine bu tedbirsizliklere müsamaha gösterdi ve sonunda patladı. Dere yataklarına ev yapmamayı, kanalizasyon sistemlerini geliştirmeyi, bina yaparken kurallara uymayı ne zaman öğreneceğiz bilmiyorum ama şunu biliyorum: Biz dersimizi alana dek doğa bizi daha çetin imtihanlara tabi tutacak.