Bilindiği üzere TBMM'de 2023 bütçesi görüşülüyor. Bütçe görüşmeleri, geçmişten günümüze, iktidarla muhalefet arasında polemiklerin yaşandığı hatta bunların zaman zaman sertleşerek fiziki müdahalelere döndüğü toplantılardır.
Farklı siyasal görüşlerin temsil edildiği bir mekân olan TBMM çatısı altında elbette polemikler, tartışmalar olacak. Bu, siyasî atmosferin doğasında var. Fakat kavgayla, yumrukla, tekmeyle anılan bir parlamento görüntüsü, toplumun büyük bölümünün kabul edeceği türden değil.
“Toplumun büyük bölümü” ifadesini özellikle kullanıyorum çünkü iktidar partisine mensup Bursa Milletvekili Zafer Işık'ın İYİ Parti Milletvekili Hüseyin Örs'e yumruklu saldırısı karşısında, şiddeti kutsayarak, “Ellerin dert görmesin. Adamın dibisin” yorumunu yapan bir akademisyenin (!) olduğuna tanık olmak ne kadar da acı verici…
Üniversite kürsüsünde bu şiddet övücü kişiden ders alan genç beyinlerin vay haline… Çünkü bunlar, kendileriyle aynı siyasal görüşte, aynı hayat tarzında bulunmayanlara karşı o kadar kin ve nefret dolular ki, karşı düşüncedeki insanlara adeta “düşman askeri” gözüyle bakıyorlar. İşte bu çarpık anlayışlarından dolayıdır ki, şiddeti, kaba kuvveti övmekte, teşvik etmekte herhangi bir sakınca görmüyorlar.
***
Şiddet seviciler ve övücüler, “akademisyen” unvanı taşıyan bu kişiyle sınırlı değil elbette. Toplumda bu kafada niceleri var ama bereket versin ki, hangi siyasal görüşten olursa olsun halkın büyük bölümü bu kışkırtıcıların oyununa gelmiyor, gelmeyecektir.
Her ne koşulda olursa olsun yumrukların değil, fikirlerin çarpıştığı bir siyaset kurumu ve parlamento kültürü taşıyamadığımız sürece toplum olarak işimiz çok ama çok zor.