Bugüne kadar Türkiye’de faaliyet gösteren tarikatlarla ilgili pek çok iddia basına yansıdı. Pek çoğunun konusu çocuk istismarıyla ilgiliydi. Güya din eğitimi verdiklerini iddia eden tarikatlar yoksul çocukları kendi çıkarları için kullanmaktan hiçbir zaman geri durmadılar. Din eğitimi adı altında beyinlerini hurafelerle doldurarak yaptıkları zulmü meşru kılmanın yollarını buldular. Siyaset kurumu ne yazık ki oy endişesiyle bu tarikatların üzerine gitmedi. Gidenler ise kalıcı bir başarı sağlayamadılar. Bir tarikatın üzerine gidildiğinde bir başkası güçlendi. Tabi bu gücün ardında dünyevi sebepler rol oynuyor. En başta devlet içinde kadrolaşma vaadi özellikle yoksul ailelerin çocuklarını tarikatlara teslim etmeye rıza göstermelerine sebep oluyor. Son günlerde tarikatlarda yaşanan skandallardan bir yenisi kamuoyuna yansıdı. İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusunun 6 yaşındaki kızını, imam nikahıyla evlendirdiği ve çocuğun cinsel istismara uğradığı açılan davayla ortaya çıktı. İstanbul Anadolu Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanırken, 3 sanık için 27'şer yıl hapis cezası istendi. H.K.G.'nin evlendirildiği K.İ. için cinsel saldırı suçundan ceza istendi. Baba Yusuf Ziya Gümüşel, anne Fatma Gümüşel ve evlendirildiği K.İ. tutuksuz yargılanıyor. Kendi kızına bunu reva gören bir tarikat lideri başkalarının çocuklarına neler yapmaz ki! Bunca skandala rağmen insanlar halen çocuklarını tarikatlara teslim etmeyi sürdürüyorlar. Hasan SAbbah’ın Haşhaşiler tarikatı gibi insanlara cennet vaad edip dünyada cehennemi yaşatıyorlar. Beyinlerini uyuşturup her türlü kötülüğe razı ediyorlar. Peki bu zulme kim dur diyecek? 100 yıllık cumhuriyet rejimine rağmen, cumhuriyetin kurucuları tarafından alınan radikal önlemlere rağmen bu cerahat kurumadıysa nasıl şifa bulunacak? Devleti yönetenler tarikatları kapatacak iradeye sahip değillerse kimin gücü yetecek? Tarikatların sonunu ancak ve ancak toplumsal aydınlanma getirebilir. Herşeyden önce insanlar akıllanmalı ve çocuklarını tarikatların eline teslim etmekten vazgeçmeliler.