İçinde bulunduğumuz küresel ısınma ve iklim değişikliğinde Türkiye, değişkenlik gösteren iklim yapısı nedeniyle yeryüzünde bulunan ülkeler arasında ülkemiz olumsuz olarak belirlenen ülkelerin başında gelmektedir.

Türkiye özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak görülen değişimlerden en fazla etkilenen ülkelerden birisidir.

Üç tarafının denizlerle çevrili olması, engebeli bir topografyanın bulunması Türkiye’nin farklı bölgeleri kuraklıktan çeşitli derecelerde etkilenmiş ve etkilenmeye devam etmektedir.

Tarımsal kuraklık denilen kavram, bitkilerin çıkış ve gelişme döneminde ihtiyaç duydukları suyun toprakta bulunamaması anlamına gelmekte olup; tarımsal verimliliği birinci dereceden etkilemektedir.

Hiç şüphesiz ki kuraklığın ilk ve en ağır şekilde etkilediği sektör tarımdır.Bu olumsuz etkileme öncelikle Türkiye’nin konumu,coğrafi özellikleri ve sonra insan etkisinden kaynaklanmaktadır.

Uzun yıllardır arşivlerde yer alan Tarım sezonu bazında yapılan analizler,istatistikler, yaşanan kurak dönemlerin bitkisel üretimi nasıl olumsuz etkilediğinin görülmesi açısından büyük önem arz etmektedir.

Şimşek ve arkadaşları tarafından bu alanda yapılan çalışmalarda 2006-2007 ve 2007-2008 dönemleri analiz edilmiş ve bu dönemde yaşanan şiddetli kuraklığın bitkisel üretim üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkiler değerlendirilmiştir.

Yapılan analizlere göre en uzun süreli kesintisiz kuraklık 1985-1994 yılları arasında (10 yıl) Ege ve Güneydoğu Anadolu’da görülmüştür. Karadeniz’de 1980-1986 yılları arasında 7 yıl, İç Anadolu’da 2003-2008 yılları arasında 6 yıl, Akdeniz’de 1989-1994 yılları arasında 6 yıl, Marmara’da 1987-1990 yılları arasında 4 yıl, Doğu Anadolu Bölgesi’nde 1972-1974 yılları arasında 3 yıl ve Türkiye genelinde 1989-1994 yılları arasında 6 yıl kurak dönem yaşanmıştır.

Osman Şimşek ve arkadaşlarınca yapılan analizlerde Aydın İli ve Ege Bölgesinin kuraklık açısından son derece olumsuz günler yaşadığı vr yaşayacağı ortadadır. Yaptıkları Kuraklık analizinde en uzun süreli kurak dönem 1987-1994 yılları arasında 8 yıl boyunca Ege’de görülmüştür. Türkiye geneli için yapılan analizde 35 yıl normal ve üzeri, 2 yıl hafif kurak ve 1 yıl orta şiddette kurak dönem yaşanırken, bölgeler bazında, normal ve üzeri geçen dönem oranı İç Anadolu ve Ege’de % 82,1oranında şiddetli kurak dönem yaşanmıştır.

Normal ve civarı geçen yıl sayısı en az Ege ve Güneydoğu Anadolu’da 11 yıl olmuş, en fazla Türkiye genelinde 20 yıl olarak gerçekleşmiştir.

Kuraklığın çimlenme üzerine yaptığı etki konusunda araştırma yapan Emine Budaklı ve Betül Erdel’in vardığı sonuç,” Kuraklık seviyesindeki artış, yonca çeşitlerinde çimlenme özelliklerini önemli derecede etkilenmiştir. Artan kuraklık stresi, çeşitlerin çimlenme yüzdelerini başlangıçta çok fazla etkilememiş, ancak -10.21 bar seviyesinde çimlenme yüzdesinin önemli ölçüde azaltmış ve hatta bazı çeşitlerde çimlenmenin tamamen durmasına neden olmuştur.

Sonuçlar göstermektedir ki kuraklık tüm Türk tarımını olumsuz etkilemekte, ileri kuraklık olarak niteleyebileceğimiz 2-3 derecelik sıcaklık artışı ülkemizde tarımsal üretimin kesintiye uğramasına neden olacaktır.Bu kesinti süresi de oldukça vahimdir.