Medya, toplumu bilgilendirmek için mi var yoksa kendi ideolojik ekseni doğrultusunda kitleleri yönlendirmek için mi?
Günümüz ortamında medya aracılığıyla oluşturulan algı yönetiminin bilgilendirme işlevinin önüne geçtiğine tanık oluyoruz.
Yerel medyada o kadar olmasa da yaygın medyaya baktığımızda muazzam bir kutuplaşma ortamı görmek mümkün. Bir anda siyasal iktidarın körü körüne destekçiliğini yapan ve iktidarın kitlesini bir arada tutabilmesi için çeşitli algılar üreten bir medya. Diğer yanda ise tümüyle muhalif çizgide konumlanan ve sürekli olumsuzluğu gündeme taşıyan bir medya.
Medyadaki bu ayrışmanın topluma yansımayacağını söylersek yanılmış oluruz. Medya zaten bir anlamda toplumun aynası konumunda.
***
İletişim fakültelerinde medyanın tarafsızlığından söz edilir. Kimi medya kuruluşları kendi reklamlarını yaparken 'tarafsız' olduklarından dem vurarak, 'bizi izleyin, bizi okuyun' mesajı verirler kamuoyuna.
Ancak bilinmelidir ki, medyanın tarafsızlığı asla mümkün değildir. Hemen her medya kuruluşunun mülkiyet yapısı, ekonomi – politik ilişkileri, okur kitlesi gibi etmenler, o kuruluşun politikası üzerinde doğrudan belirleyicidir.
Durum böyleyken medyadan tarafsız olmasını değil, adil olmasını beklemek gerekir. Nedir adillik? Meşru sınırlar çerçevesinde her görüşe ekranlarda, gazete sayfalarında yer verebilmek. Olay ve olguları yorumlamayı okurun – hedef kitlenin takdirine sunmak.
Bu noktada haber ile yorumun ayırdına varmak ve bunu uygulamak gerekiyor ki, bunun sağlıklı anlamda hemen hiçbir medya kuruluşunda uygulandığını söyleyemeyiz.
***
Tam da burada az önce yukarıda belirttiğimiz ekonomi – politik ilişkiler ve diğer etmenler devreye giriyor. Medyanın algısal bir işleve bürünmesi ise inandırıcılık sorununu beraberinde getiriyor.
Medyanın yasama, yürütme ve yargı erklerinden sonra 'dördüncü kuvvet' olması, toplum adına söz konusu erkleri denetleyici bir yerde konumlanması çağdaş bir demokrasi için önkoşul.
Medyanın bütün siyasi ve ekonomik kaygılardan arınarak, gerçek anlamda 'dördüncü güç' haline gelmesi ise ne yazık ki temennilerde kalıyor.