Bilenler bilir, Ünlü bir hikayedir.

Eskilerin deyimiyle darb-ı meselin temel dayanağı olan iddia,

kurbağanın kaynayan suya atıldığında dışarı zıplayacağı,

fakat soğuk suya konulup yavaşça ısıtıldığında,

neler olduğunu fark edemeyip yavaşça kaynayarak öleceğidir.

Bu anekdot, genellikle insanların yavaşça gerçekleşen değişikliklere nasıl tepkisiz kaldığını göstermek için mecazi anlamda kullanılır.

su yeterince yavaş ısıtılırsa kurbağanın fark etmeyeceği öne sürülmüştür.

Bu denenmiş midir bilinmez ama,

Her aşamada birer birer koparılan değerler,

Accık accık küçük dozlarda verildiğinde,

Kimsenin farkına varmadığına işarettir,

Kurbağa anekdotu..!

Isıtılan suyun bizi haşladığında

İnşallah sudan çıkabilecek gücü bulabiliriz.

Dış siyasette önce sıfır sorunla çıktık yola ,

Nerdeyse dostumuz kalmadı dünyada.

Hatırlayın 5-6 yıl önceydi ..!

İsaril ile mavi Marmara olayını.

Önce her şey özürle başladı.

İsrail'in kimsenin duymadığı ve sadece bir kişinin,

İşitebildiği özürüyle , barıştık,

Hani bu özrü duyanlarımız varsa acaba basında veya TV önünde bizde duysakdık da,

Gurur duysaydık fena mı olurdu..?

Büyük abi Sam amca ortada, hadi öpüşün barışın,

Bir gece alt yazılarda İsrail özür diledi..!

Başka duyan var mı ?

Yok..!

İnandık mı..?

Herkes kendine sorsun..!

Gocca adamlar yalan mı söyler..?

Büyük abimiz bizi barıştırdıktan sonra, bizi epey uğraştıran o dönem Suriye sınırında düşürülen Rus uçağının krizi.

Gene bir özür polemiği.

Şimdilerde Amerika ile bir kriz.,

Ama sam amcanın yaptığı bu kez büyük ayıp,

Hem uçak , silah verme, sonra başımızın çaresine bakınca,

Yaptırım diye , yapmadığını bırakma.

Amerika kadar hatalı karar alan bir başka ülke yoktur.,

Seçimleri kaybeden Trump , işte bu hatalarının kurbanı olmuştur.

Amerika , kendi dışındakilere kibirle bakan , onları sömürgesi gibi gören tavrından kurtulmadıkça , bu tutumunu sürdürmeye devam edecektir.

Dünya jandarması olduğu söylenen Amerika diğer devletlere diyor ki, tüm süpermarketleri gez dolaş, ama gel savunma silahlarını , benim bakkalımdan istediğim fiyata satın al.

Bugün Amerika Türkiye hakkında yaptırımının nedenleri belli değil mi,

Savunma sanayimizi kendi imkanlarımızla ve öz kaynaklarımızla bağımsız üretmek, İslam ve Kafkas ülkeleri ile Orta Asya Türki devletler üzerindeki birleştirici güç , Doğu Akdeniz de enerji kaynakları üzerinde hakkımızı aramak..!

Başını kaldıran Türkiye ye ,1977 de Ecevit zamanında da , aynısını yapmadılar mı..?

Dış siyasette asla doğrular yanlışlar yok.

Sadece çıkarlar var.

Daha düne kadar Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs çözümü için bulduğu sonuca “he “ deyin , sizi Avrupa alalım diyen sözde Avrupa,

Bizim çözüme evet dememize rağmen , hayır diyen Güney Kıbrısı alamadımı utanmadan Avrupa Birliğine..?

rahmetli babam , “kuzu derisinden post, Türk'e Türk'ten başka dost olmaz “ derdi.

Önümüzde gri bir tablo var bu kış.

Ne kadar haklı olsa da, iyi bir siyaset yürütemiyoruz çevremizle.

Dış siyasette karanlık bir koridorda el yordamıyla yürüyor gibiyiz.

Hep yeni bir gerginlik , her komşu ülkeyle bir yeni kriz.

O da karanlıkta elle yolunu bulmaya çalışan körebe oyunu gibiydi..!

Yapmayın,Türk milletinin kırmızı çizgileriyle oynamayın,dedikçe,

Bize karşı dün de bugün de, Film çevirmeye devam ettiler.

Eskiden Türkler için “at , avrat , silah “ Vazgeçilmezdi,

Şimdi gene dillerde “vatan, bayrak, ezan “ edebiyatına tekrar sarıldık.

Türkiye üç tarafı denizlerle , dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke oldu sonunda.

Ama haksızlığa asla…!

Yukarıdaki anekdottaki gibi başkalarının altını ısıttığı suda

Kurbağayı haşlanmaktan kurtaracak inanç ,

hala bu Türk Milletinin damarlarında akan asil kanda mevcuttur.!

Artık AKP açıkladığı ekonomik ve adalet reformlar ile yapmaya ihtiyaç duyduğu yenilik ve dönmek istediğini açıkladığı fabrika ayarlarının yanı sıra , daha önce açıkladığı komşularla sıfır sorun politikasına da geri dönmelidir.

Başka ülkelerin iç siyasetine kendileri karar vermelidir.

Türkiye her gün daha zorlu bir mecraya sürükleniyor.

Enerjisini , kıt kaynaklarını kendi ülkemizin gelişme , kalkınması yerine , nafile işlere harcanıyor.

Ekonomi ve Adalet için yapılacak reform 'un yanı sıra,

Artık bir de dış politika için reform yapılsa yerinde olacaktır.


***

TAM DEVE GÜREŞLERİNİN MEVSİMİNDEYİZ.

Kış mevsimi Aydın ve Ege nin geleneksel deve güreşleri bu yıl Kovit salgını engeline takıldı.

Her yıl bu günlerde havut giyen develer, savranları eşliğinde arenalarda yerlerini alır, onlardan önce de, meraklıları , sofrada , sucuğunu ve köftesini masaya düzer, çilingir sofrasını hazırlardı.

Geçen yıllarda bu mevsim , her hafta bir yerde yapılan deve güreşleri meraklıları hafta sonunu iple çektirdi.

Açık havada yapılan deve güreşlerinin , virüs tehlikesi için engel olmayacağına ve bu yıl yapılacağına inanan güreşseverler ve deveciler, çok ümit ettikleri halde hayal kırıklığına uğradılar.

Tabii bizim de milletimiz sağolsun kurallara hiç dikkat etmediğinden,

Tam mevsimindeki deve güreşlerinin bu yıl iptali , bu geleneğin de korona dan nasibini aldığını gösterdi.

Yazık oldu develere ve güreş severlere,

Deve ve güreş bahane, sofralar şahane.

Artık gelecek kış'a kaldı ,güreşecek deve..!


SÖZÜN ÖZÜ :

MERDİVENDEN ÇIKARKEN ENGEL DERSEN, TAKILIP DÜŞERSİN ,

BASAMAK OLARAK GÖRÜRSEN DAHA YÜKSEĞE ÇIKARSIN.


MEHMET ÖZÇAKIR

[email protected]

P.K:110 EFELER – AYDIN

GSM : 0.52.7608691