Ülkemizin içinden geçtiği ekonomik dönem tüm tarım sektörü için “zor” bir dönem olurken süt üreticileri için “ daha da çok zor” bir dönem olarak cereyan etmektedir.
Bunun pek çok nedeni bulunmaktadır. En önemli nedenler arasında üretimdeki yapısal bozukluklar,pazarlama ve fiyat oluşumu sorunları ile ilgili unsurlar yer almaktadır.
Türkiye’de süt üretiminde oldukça farklı ve pek çok tarım sahasında olduğu gibi aracılara dayalı bir pazarlama zinciri mevcuttur. Bu pazarlama zincirinin halkalarında yer alan pazarlama aktörlerinin fazlalığı, bir yandan nihai ürün fiyatlarında artışa neden olup tüketicinin süt ve süt ürünlerine ulaşımını zorlaştırırken diğer yandan da sanayicinin süt tedarikinde verimliliğin azalmasına neden olmaktadır. Bu süreçten en fazla etkilenen süt üreticileridir.
Çünkü süt üreticileri ne girdi (kaba yem, konsantre yem,veteriner hizmetleri ve ilaçları,elektrik,mazot,gübre,işçi ücretleri,vitaminler,premiksler vs) fiyatlarını ne de süt satış bedellerini kendileri veya kooperatifleri aracılığı ile belirleyememektedirler.
Süt fiyatı belirlemede- başka hiçbir sektörde bulunmazken- USK (Ulusal Süt Konseyi) denilen ucube bir kuruluş yılda bir-iki defa “tavsiye “ adı altında kendince ve süt sanayicisinin işine gelir şekilde fiyatları belirlemektedir. Tabii ki bu “tavsiyeden” zarar eden süt üreticisi olmaktadır.
Sokak ve Pazar çiğ sütü 30 TL’ye dayanmış iken, marketlerde yağlı süt 35 TL. sınırında iken Sevgili USK’mız çiğ süt fiyatını 23 Temmuz 2023 tarihinde 10,98 TL olarak belirlemiş;Ağustos 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %3,6 yağ ve %3,2 protein içeriğine sahip çiğ inek sütü tavsiye satış fiyatı üreticinin eline litre başına net geçecek şekilde (çiğ süt desteği hariç) 11,50 TL olarak belirlemiştir. Bu enflasyon rakamlarına rağmen süt üreticisine % 4 kâr bahşetmiştir.
Bu harikulade (!) fiyatın da etkisi ile süt üretiminde azalmalar sürmektedir.
TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,9 azaldı; 2023 Ocak-Temmuz döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 arttı.
Temmuzda bir önceki yılın aynı ayına göre ayran üretimi yüzde 16,3, inek peyniri üretimi yüzde 16, tereyağı üretimi yüzde 16 ve yoğurt üretimi yüzde 14,4 artarken; içme sütü üretimi yüzde 19,8 azaldı.
Bir önceki ay 866 bin 632 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Temmuz ayında yüzde 3,6 azalarak 835 bin 773 ton oldu.
Bir önceki ay 105 bin 140 ton olan içme sütü üretimi temmuzda yüzde 2,8 azalarak 102 bin 203 ton olarak gerçekleşti.
ÇÖZÜMLER:
· Öncelikle itibar ve işlevini kaybetmiş olan USK kapatılmalı veya yönetim yapısı adaletli bir şekilde değiştirilmelidir.
· Türkiye Ziraat Odaları Birliği,Hay Koop,Süt Birlikleri,Damızlık Birlikleri,Süt Üretici Kooperatifleri USK’- yönetiminde çoğunlukla yer almalıdırlar.
• Günümüzün en büyük sorunu üreticinin süt maliyeti ile ilgilidir. Girdi /süt fiyatı paritesi dikkate alınarak piyasa düzenlemeleri yapılmalıdır.
• Süt ve et üretimi için et ithalatından kesinlikle vaz geçilerek damızlık sayısı artırılmalı, süt ve et üreticisine et ve süt faturalı satışından kesilmek üzere ahır oluşturma, damızlık edinme, veterinerlik hizmetleri, yem, veteriner ilaçları ve sperma desteklemeleri yapılmalıdır.
• Kaba yem üretimi için tarla bazında destekleme getirilmelidir.
• Konsantre yem desteği gerçekçi rakamlara çıkarılmalıdır.
• Et ve süt üreticine elektrik, su, gübre ve SGK desteği sağlanmalıdır.
• (USK) Ulusal Süt Konseyi, işlevini yitirmiş bir kurumdur. Sadece süt sanayicisinin çıkarlarına hizmet etmektedir. Ve süt tavsiye fiyatını sanayici lehine, üretici aleyhine açıklamaktadır. Yönetim yapısı değiştirilmeli veya lağvedilmelidir.
• Hayvancılık-Süt üretici ve et üretici kooperatifleri güçlendirilmeli, bunun için de tüm tarımsal üretim kooperatiflerinde olduğu gibi pozitif ayrımcılığa gidilmelidir.