Tür tarımının küçülmesi ile ilgili olarak, küçülmenin genel etkilerini ele almayı sürdürüyoruz. Bugün ilk olarak Tarım/GSYH ilişkisini ele alacağız.
Genel kabul olarak tarımın GSYH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) içerisindeki payı ülkelerin ekonomik gelişmişliğinin ya da yapısal dönüşümünün hangi aşamasında olduğunun bir göstergesidir.
Önce bazı ülkelerin GSYH açısından durumlarını rakamsal olarak ele alalım:
Tarımın GSYH içerisindeki payı dünya ortalaması %4,4 ‘tür.
Doğu Asya ve Pasifik: %5,9,
Avrupa :%2,1,
Kuzey Amerika :%1,1,
Güney Amerika %17,7
Afrika %18,5 düzeyindedir.
Aynı göstergenin düşük gelir grubu ülkeler ortalaması %26,8
Yüksek gelir grubu ülkeleri ortalaması %1,3’tür. (Anonim, 2022).
Aynı zaman dilimi içerisinde Türkiye tarımının GSYH içerisindeki payı %6,7 ile üst-orta gelir grubu ülkeleri düzeyindedir.Bu rakam da hala Türk tarımının Türk ekonomisi için “vageçilemez “ olduğunun göstergesidir.
“Türkiye’nin 2000–2020 arasındaki GSYH değerleri incelendiğinde 2000 yılında 170 milyar TL olan GSYH’nın 2020 yılında 5 trilyon 48 milyar TL’ye kadar yükseldiği, gelişme hızının ise 2000–2005 yılları arasında %14,9’dan 2015–2020 yılları arasında %10,7’ye gerilediği görülmektedir.
Bu durum tarımın GSYH’daki payıyla da paralel bir durum sergilemektedir. GSYH içerisinde 2000 yılında 9 milyar TL olan tarımsal katma değer, 2020 yılında yaklaşık 37 kat artarak 366 milyara yükselmiş, ancak GSYH içerisindeki payı nispeten azalmıştır.
2000 yılında GSYH’daki tarımın payı %10,1 iken 2020 yılında azalan oranlarda düşerek %6,7’ye gerilemiştir. Tarımın aynı yıllar içindeki gelişim hızında sert iniş çıkışlar dikkat çekmektedir.
2000–2005 yılları arasında %17,1 olan gelişme hızı, 2015–2020 yılları arasında %10,4’e düşmüştür. Tarım sektörünün GSYH içindeki azalması sanayi inşaat ve hizmet sektörlerinin GSYH içindeki paylarının artmasına sebep olmuştur. 1980 sonrası devlet destek ve teşviklerinde azalmalar, serbestleşme politikaları tarım ve hayvancılığı olumsuz yönde etkilemektedir (Yıldırım, U. D. (2014). 1980 sonrası Türkiye tarımında yapısal dönüşüm ve mevsimlik tarım işçileri: Sakarya örneği. (Doktora Tezi). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı).
Yukarıda rakamlarla ifade edilen GSYH’daki tarımın payının sürekli düşmesi;
· Özel sektörün tarımsal yatırımlarına engel teşkil edecektir.
· Türk tarımı modernleşme, makineleşme ve akıllı tarım çizgisinden uzaklaşacaktır.
· Türk çiftçisinin borç yükü artacaktır.
· Tarımsal üretim ve ihracat gerileyecektir.
· Tarım ürünü ve gıda fiyatları arz eksiği nedeniyle artacaktır.
· Bu sonuçlar doğrudan Türkiye genel ekonomisine yansıyacaktır.