TÜİK tarafından 2025 Yılı üçüncü çeyreğinin sektörel büyüme/küçülme rakamları piyasalarda- her sektör kendi can derdinde olmasından dolayı yeterli şekilde tepki görmedi.

Gerçekte ise her sektör başlı başına kendine özgü sorunlarla boğuşuyor olsa da TÜİK rakamları ciddiye alınmadığı için yeterince tartışılmadı.

Rakamlar diğer sektörlerin ortalama % 7,5 büyüdüğü iddiasında iken tarım % 12,7 küçüldüğü yönünde idi

B<im kanaatimiz tarımın küçülme rakamının gerçeğinden daha az gösterildiğidir.

Tarım sektörü uzun süredir küçülmekte idi. Üretici davranışları ve üretici fiyatları ve tarımsal ürün girdi fiyatları bunun en önemli göstergesidir.

Her en kadar tarım sektörü en son tercih edilen sektör ve Türk çiftçisi en az akla gelen kesim olsa da, millî gelirden aldığı pay sürekli düşse de hala Türkiye’de tarım sektörü icra ettiği fonksiyon, görev ve büyüklükleri itibariyle genel ekonomi içinde önemli bir sektördür.

Tarım sektörü; üstlendiği görev gereği ülke nüfusunun beslenmesi, gıda arzının garanti altına alınması, istihdam üretmesi, tarım dışına işgücü transferi, sanayi sektörü ile arz-talep ilişkilerinin –son yıllarda oldukça düşmesine rağmen -olması gibi birçok özelliği dolayısıyla genel ekonominin makro politikaları üzerinde önemli ve belirleyici bir sektör durumundadır.

Ne yazık ki konunun gerçek sorumluluları tarımsız bir ekonomi,tarım sektörsüz bir sektörel desen oluşmasınıni, tarımsız büyümenin mümkün olmadığı gerçeğini henüz anlamamamışlardır.

Öncelikle tarımın dış ticarete katkısını ele alalım. Türkiye’nin 1995 yılında yaklaşık 35,7 milyar dolar olan toplam ithalatı 2020 yılında 219,5 milyar dolara; eş zamanlı olarak toplam ihracat ise yaklaşık 21,6 milyar dolardan 169,6 milyar dolara yükselmiştir. Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Aralık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,4 artarak 261 milyar 855 milyon dolar, ithalat %5,0 azalarak 344 milyar 20 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2024 yılı Ocak-Aralık döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,6’ya kadar gerilemiştir.

2005 yılından sonra tarımsal alanda dış ticaret açığı oluşmuştur. 1995 yılından 2020 yılına kadar geçen 25 yıl zarfında yaklaşık olarak %65 oranda düşen tarımsal ihracatın ithalatı karşılama oranı dikkate alındığında tarımsal alanda da dış ticaret açığımızın giderek arttığı gözlenmektedir.

Bir ülkede ithalatın ihracattan fazla olması o ülkenin dış ticaret açığına sebep olmaktadır.

Türk tarımının önümüzdeki dönemlerde de küçülmesi- her ne kadar rakamlara yansımayacak olsa da- devam edecektir. Bu da ülkenin dış ticaret açığını artıracaktır.