Tarımsal planlamada önemli alanlardan birisi de tarım dışı arazilerin tarıma kazandırılması konusudur.

Tarımsal faaliyet yapılmayan alanların ekonomiye kazanımı için bazı düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Atıl tarım alanları eksiksiz ve özellikleri en ince ayrıntıya kadar belirtilerek tespit edilmiş ve mülkiyet durumları ortaya konularak planlanmalıdır.

Mülkiyet türüne göre ekilmeyen arazileri, kamu ve özel şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. Hazine ve kamu tüzel kişilikleri adına kayıtlı olanlar kamu mülkiyetindeki arazileri, gerçek ve özel tüzel kişilikler adına kayıtlı olanlar özel mülkiyetteki arazileri temsil etmektedir.

Kamu mülkiyetindeki arazilerin işlenebilmesi için yapılması gerekenlerle ilgili anket ve yerel eğilim çalışmaları yapılmalıdır.Bu konuda devlet gücünden çok yerel halkı temsil eden sivil toplum ve mesleki donanıma sahip mesleki örgütler karar merciinde olmalıdır.

Oluşturulacak komisyonlarda Ziraat Odaları, Ziraat Mühendisleri Odaları, Muhtarlar, İlçe Tarım Müdürlükleri, Üniversiteler ve Araştırma Enstitüleri yer almalıdır.

İşbu komisyon aşağıdaki görevleri ve/veya görevlerin dağılım ve yürütülmesini üstlenmelidir:

“ · Tarım dışı arazilerin kiralama, satış bedelinin belirlenmesi ve danışmanlık konularında hizmet sunacak komisyon ya da kurumsal birimler kurulmalıdır.

· Kiralanması ya da satışının düşünülmesi durumunda bahse konu parsellere talepte bulunanlara gerekli ürün bazlı tarımsal destekler verilmeli, kredi kolaylığı sağlanmalı hatta o yörede yaşayan genç çiftçilere öncelik sağlanmalıdır.

· Gerekli kolaylıklarla tarımsal faaliyete ikna edilen çiftçilerle sözleşmeler yapılmalı her yıl denetimi gerçekleştirilmelidir.

Bazı huşular gözden kaçırılmamaldır.

· Hazine parsellerine komşu, özel mülkiyet parsellerin yüzölçümlerinin düşük olması,

· Drenaj sorunu olması,

· Kuzey tarafındaki parsellerde arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin gerçekleştirilmesi ,

· Yerüstü tarımsal sulama sisteminde su kısıtı bulunan bölgelerde yer altı sularından yararlanmak için;

DSİ nin de içinde bulunduğu Komisyonlar, mikro sulama havzaları oluşturmalı;

Sulama haritaları oluşturlmalı;

Sulama sistenümleri üreticiye “hibe” şeklinde ulaşmalıdır.

Sulama prensipleri hayata geçirilmeli;

Özel mülkiyet su sahipleri ve su tüketicisi üreticilerin hakları karşılıklı korunmalıdır.

Yaşadığımız kuraklığa ve plansızlığa karşı bazı çareleri sunduk.