Yönetmeliğe “Tarımsal Üretim Planlaması Yönetmeliği “adının verilmesi baştan yanlış olup konuyu planlama haline getirenler üretim planlaması ile ürün planlaması kavramlarını birbirlerine karıştırmışlardır.

“Tarımsal Üretim Planlaması Yönetmeliği ”nin 13. Madde 3. ve 4. Bendleri gereğince ihraç değeri yüksek meyvelerin üretimi kısıtlanmakta, yasaklanmaktadır.

3. maddede yer alan % 6 altında eğime sahip alanlarda meyve dikilmemesi kararı astropikal meyveleri soğuk/serin kara ikliminin hâkim olduğu yaylalar dikiniz, gibi bir bilim dışı safsatayı hâkim kılmaya çalışmakla izah edilebilir.

Yönetmelikte sadece il teknik kurulları 12 kamu görevlisine karşılık olarak 5 adet sivil toplum ve mesleki örgüt temsilcisinden oluşmaktadır ki tüm gelişmiş ülkelerde tarım planlaması kooperatif, üretici birliği gibi yapılara devredilirken bizde devlet memuru zihniyetin teslim edilmesi tarımın korunması, gelişmesi önündeki engellerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye iklim ve yeryüzü bilimsel verileri, iklim özellikleri, meyve doğal coğrafyası, üretici bilgi altyapısı ve ihtisaslaşma özellikleri dikkat alınmadan hazırlanan bu yönetmelik bilimsel gerçeklere, üretici davranışlarına uymamaktadır. 

Meyve ağacının farklı tarımsal desteklerinden yararlanmak isteyen üreticileri başka bölgelere meyve yetiştiriciliğine göndermeyi akla getiren bu yönetmelik meyvecilik için % 6 meyil şartı ile neredeyse düz ve verimli ovalarda meyvecilik yapabilmek için teraslama şartı getirmektedir ki bu da tamamen bilim dışılıktır.
En fazla ihracat geliri sağlayan meyve çeşitlerine kısıtlama ve yasaklama getirilirken cari açığa, beslenme ve sağlık bilimlerine Türk ekonomisine verilecek zararlar hesaplanmamıştır.

Bu planlama ile incir, kayısı ve fındıkta dünya lideri olduğumuz gibi tüm tarım ürünlerinde liderliği hedeflememiz gerekirken, lider olduğumuz ürünlerde konumumuzu kaybettirecek bir planlama ortaya konulmuştur.

Bu planlama orta vadede Türkiye’yi pek çok tarım ürününde olduğu gibi meyvede de ithalatçı bir ülke konumuna sokacaktır.

İhracat getirisi yüksek ürünleri toptancı bir anlayışla tek kalemde yasaklamak plansızlığın bir örneğidir. Planlama cehaletinin bariz bir dogmasıdır. Gerçekte ise üretim fazlası, arzın fazla olduğu, (yeterlilik oranları yüksek ) meyveleri yasaklamak yerine Tarım ve Orman Bakanlığının ihracata uygun meyve türlerine destek vermesi daha akıllıca bir davranış olacaktır.

İhracata uygun türlerin hangi havzalarda yetiştirileceği daha bilimsel bir karar olacaktır.