Mevsimler gene döndü,

Yapraklarını döken ağaçlar önce çiçek açtılar,

Önce minik yumrular , sırada meyveler,

Sıkı sıkıya kapadığımız yazlıklar çok değil on beş gün sonra,

Ya da Mayıs ayı başında geliyor Ramazan da ,

Kapılarını , pencerelerini özlemle güneşe açacaklar,

Tıpkı sevdiğine kavuşmak isteyen aşıklar gibi..!

Kışlıklar gene yüklüklere,yazlıklar sandıktan dışarıya,

İşte geldi gene bir yaz daha..!

Yazın müjdecisi leylekler bu yılda geç gelen yaz aylarını beklemeden ,

Bahar soğuğunda TEDAŞ’ın yaptırdığı evlerine misafir oldular .

Kiracısı oldukları halde hiç ödeme yapmadan 6 ay misafirimiz olacaklar.

Aydına, Yenipazar’a Bozdoğan’a,

Misafirler davetsiz bu yıl da geri geldiler.

Tabiatın saati çok dakik çalışıyor.

Isınmasa da havalar, Baharın yarısı gitti..!

Leyleklere göre geldi yaz..!

Aydında baharı unutalı epey oldu,

İlkbaharın yarısı kış yarısı bahar,

Mayıs ayında bile yorgan eşofman,

Sonrasında birden yaz..!

Yuvasını hazırlayan leylekler,

beyaz gelinlik giymiş eşlerini bekliyorlar..!

hani yuvayı yapan dişi kuştu.?

Direklerdekiler erkenden gelip evlerini inşa eden erkek leylekler…!

Eeee, boşuna dememişler,

“her eve ,her zaman bir erkek lazım..”

***

Herkese salık veriyorum..!

yanınızda mutlaka bir fotoğraf makinası taşıyın..!

Şaka değil,araç kullananlar için hiç temenni etmesem de,

bir kaza anında müşterek tutulacak trafik tutanağına

birkaç fotoğraf lazım olacak..!

Ama bazen da sürpriz görüntüler için..!

Göreceksiniz akıllı telefonlar da olsa , anı durdurmanız kaydetmeniz lazım .

Üç şey geri dönmüyor Çünkü,

Geçen zaman, atılan ok ve ağızdan çıkan söz..!

Bu üç şeyi dikkatli kullanalım,değerlendirelim.

Çünkü hiçbiri geri gelmiyor.

Onun için hayatın önemli anlarını kaydetmek lazım.

lütfen demeyin , neme lazım..!

***

“Kendi acısını duyanlar canlıdır, başkasının acılarını hissedenler insandır “

Kardeş acısı en acısı,

Sevgili kardeşim Aydın için yazan çizen, Abdülkadir Turhan’ın erkek kardeşini toprağa verdik geçtiğimiz hafta sonunda Cumartesi ikindi namazıyla.

Allahtan sabır ve metanet diliyorum.

Allah ilahi kaderi hepimiz için nerde ve nasıl çizdiğini bilmiyoruz.

Daha başka dertler, içinden çıkamayacağımız imtihanlar vermesin.

Tekrar başsağlığı dilerken ,

İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batıralım,

Hayatımızdaki kısır iç çekişme, egolar, kişisel kıskançlıklar ,çekişmeler eksik değil.

Yarış ve eleştiri saygı sınırını aşmadan yapıldığında ,başımızın üstüne,

Ancak amacı dışına taşan , karalamalar, dedikodular, toplum vitrininde, hiç mi hiç hoş karşılanmıyor.

İşte arkadaşımızın yitirdiği kardeşi gibi hayatın boş olduğunu hatırlatıyor

Basın gibi, saygın olması beklenen ve bilinen bir mesleğin , saygın çalışanlarının bazılarının içine düştüğü ego ve kısır çekişme,

Bizi izleyenlerin , bize olan saygısını yerle bir ediyor.

Başkalarından Saygı görmek istiyorsak, önce kendimize saygı göstermek zorundayız.

Bir Meslek ve Cemiyet toplumda ancak böyle yücelir.

Neyini paylaşmıyoruz bu dünyanın anlamak mümkün değil,

Bu dünyadan kimse sağ çıkamamış asırlardır.

Yunus Emre nin dediği gibi,

“mal sahibi ,mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi”

Basın üstlendiği sorumluluğun bilincinde saygın olmalıdır, olmak zorundadır.

Bu özlenen birliği sağlamak için de,

Aydın Gazeteciler Cemiyetinin geçen yıllarda başlattığı

Her gün bir eve, işyerine Yerel medya girmeli

Kampanyasına herkes desteklemeli.

En çok dayanışma ve birlikteliğe ihtiyacımız olduğu günler geçiriyoruz

“Bu şehir senin yerel medyana sahip çık “

Ama bir şey daha eklenmeli bu söze.

“Yerel medya , sen de birbirine sahip çık..!”

***

İzmir 24. Kitap Fuarı bu hafta sonunda kapılarını kapatıyor.

Dileğim odur ki, belediyelerimiz ücretsiz servislerle hemşehrilerini,

Kitap Fuarlarıyla Kültürle , sanatla buluştursun.

Bu konuda Büyükşehir belediyemize büyük görev düşüyor.

Haydi Topuklu ve Fatih efe, yakışır size,

Kitapseverler sizden müjde bekliyor.

Hafta içi günü birlik , Aydınlılar İzmir Kitap fuarına..!

Okumak, aydınlanmak Aydınlılara en çok yakışır.

SÖZÜN ÖZÜ :

BU DÜNYAYI PEK DE CİDDİYE ALMAYIN,

ALDIĞINIZ HER SOLUĞU GERİ VERİYORSANIZ EĞER,

ASLINDA HİÇ BİR ŞEY SİZİN DEĞİLDİR DEMEKTİR.