Kahramanmaraş depremi şu ana kadar 31 bin 600 kişiyi hayattan kopardı. Depremin ardından sağlıksız yapılaşmaya çanak tutan imar afları, yapı denetiminin usulüne uygun yapılmadığı bir kez daha gözler önüne serilirken, kamuoyu her depremden sonra olduğu gibi söz konusu uygulamaları eleştirmeye başladı. Bu deprem bize bazı şeyleri öğretti ama böylesine büyük bir facianın dahi vazgeçiremediği kötü alışkanlıklarımız olduğunu da gösterdi. Bu depremde gördük ki siyasi ayrışma, fanatizm, manipülasyon, açgözlülük, krizi fırsata dönüştürme gibi kötü hastalıklar en çirkin şekliyle ortaya çıktı. Örneğin bu deprem yağmacılara, hırsızlara insan olmayı öğretemedi. Güç zehirlenmesiyle kibir hastalığına tutulmuşlara insanların acısına saygı göstermeyi öğretemedi. Liyakatsiz kamu görevlilerine hayati durumlarda insiyatif alması gerektiğini öğretemedi. Siyasi hizipleşme bu depremde de çirkin yüzünü bir kez daha gösterdi. Yaşanan faciada pay sahibi olanlar ve onların trolleri, canını dişine takıp depremzedelere yardım etmeye çalışanlara çamur atmaktan haya etmediler. Bu deprem bazılarına insan olmayı öğretemedi ama bizlere bir şey gösterdi. İnsanın ruhu kötüyse şartlar ne olursa olsun değişmiyor.