Engellilerin sorunlarına dikkat çekmek ve onları daha iyi anlayabilmek için 3 Aralık günü, 1992 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “Uluslararası Engelliler Günü” olarak kabul edilmiştir. Hayatımızda başımıza ne zaman ne geleceğini bilemeyiz. Kimi insanlar doğuştan gelen belli sebepler ile engelli olarak dünyaya gelir, kimileri ise sonradan geçirilen yaşantılar, olumsuz olaylar yüzünden engelli birey olabilir. Engelli olmak tercih değildir. Bu nedenle herkes engelli adayıdır.

ENGELLİLERİ SEVELİM VE KORUYALIM

Engelli olmak, toplum dışında kalmak, toplumdan soyutlanmak ve hiçbir işe yaramamak gibi düşünülmemelidir. Çünkü asıl büyük engellilik sevgisizlik, saygısızlık, merhametsizliktir. Yeter ki zihniyetlerimizde, kalplerimizde ve vicdanlarımızda engel olmasın. Diğer engeller el birliği ile aşılır. Toplum içinde birlikte yaşadığımız için kimi kardeşlerimiz engelli olabilir. Bizim de toplum olarak bu kardeşlerimize daha çok sahip çıkmamız ve onları daha fazla sevmemiz gerekir. Onların toplumla iç içe olması için elimizden gelen fedakârlığı göstermeliyiz. Kendilerini işe yaramaz gibi görmelerine asla müsaade etmemeliyiz ve her alanda onların da çok büyük işler yaptığını onlara göstermeliyiz. Zaten bugün engelli kardeşlerimize baktığımızda onların ne kadar olağanüstü başarılara sahip olduğunu görüyoruz ve onlarla gurur duyuyoruz. Bizler kardeşlerimizi yeter ki koşulsuz sevelim ve onların her zaman arkasında duralım. Onların yaşadığı zorlukların hep birlikte üstesinden gelelim. Önceliği her zaman onlara verelim ve onları yaşatalım, sevelim ve koruyalım.

Yeryüzünde geleceğinden emin olan tek bir varlık yoktur. Tüm canlılar bir yazgı üzerine yaratılmıştır ve bu yazgının ne zaman, nerede, nasıl tecelli edeceğini ancak ve ancak bizleri yaratan Allah bilir. Bizler sadece geçmişimizi ve içinde bulunduğumuz anı bilebiliriz. Geleceğimiz ile ilgili bilgiler ise bir tahminden öteye gidemez. Hiç kimse yoktur ki birkaç saniye sonrasında neler olacağını bilebilsin. Bazen tüm hayatımızın değişmesi için bir tek saniye bile yeterlidir. Örneğin bir trafik kazasında bir saniye içinde hayatımızı kaybedebilir veya bir veya birden çok uzvumuzu kaybedebiliriz. Yahut kör bir kurşuna sadece bir saniye içinde hedef olabilir ve hiç tahmin edemeyeceğimiz bir hayata ilk adımı atabiliriz. Yeryüzünde yaşamını sürdüren engellilerin büyük bir kısmı, engellerini doğuştan getirmemiştir. Biz sağlam insanlar gibi sıradan bir yaşam sürerken, kaderin acı bir cilvesi ile karşılaşıp engelli olmuşlardır. Yapabileceğimiz tek şey, kaderimize boyun eğip bu engelle de yaşamayı öğrenmektir. Hala yaşadığımıza ve sevdiklerimizle, sevenlerimizle yaşadığımıza şükretmektir.

”HER İNSAN BİR ENGELLİ ADAYIDIR“

Kaldırımda yürürken başımıza düşebilecek bir tuğla ya da yolda yürürken sorumsuz bir sürücünün yaptığı hata sizin hayatınız boyunca bir engelli olarak yaşamanıza sebep olabilir. Yani engelli olmak hiç kimsenin kendi tercihi değildir. Bu yüzden engelli insanlara karşı bakışımızı bu gerçeği dikkate alarak şekillendirmeliyiz. Her insanın bir engelli adayı olduğu gerçeği, bize hayatta daha özgürlükçü ve anlayışlı olma gerekliliğini hatırlatır. Unutmayalım ki, hepimizin bir yazgısı ve hayat mücadelesi vardır. Bu nedenle, hayatın acı gerçekleriyle yüzleşerek, insanlar arasında sevgi ve saygı temelinde bir arada yaşamaya devam etmeliyiz. Faydalı bir şeyler yapmak, sadece engelsiz insanlara has bir özellik değildir. Öyle azimli engelliler vardır ki engel tanımazlar. Bizim gibi engelsizleri cebinden çıkarırlar. Bu kişiler, engelli kelimesini hafızasından silebilmeyi başarmış kişilerdir. Gerçekten inanmış ve bulunduğu durumu kabullenmiş insanlardır.

İNSANIN KALBİ ENGELLİ OLMASIN!...

Her şey, kendine inanmakla başlar. Ey kendisine engelli diye hitap edilen kardeşim! Sen engelli değilsin. Kendini öyle hissediyorsan, engelin beynindedir. Onu kaldırmayı başarırsan, her şeyin efendisi olursun. Amerikalı Pedagog ve Aktivist Helen Keller, diye bir isim duydun mu bilmem. Kendisi henüz bebeklik çağında hem görme hem duyma hem de konuşma yetilerinin tamamını yitirdi. Ama kendisine inandı. Okumayı, yazmayı, konuşmayı hatta sağlıklı insanlara seminer vermeyi bile başardı. Senin neyin eksik? Bir engele sahip olup nice başarı hikâyeleri vardır ki belki de bizlerin ulaşamayacağı. Ünlü ozanımız Âşık Veysel Şatıroğlu görme engellidir. Daha 7 yaşında geçirdiği suçiçeği yüzünden görme yeteneğinin çoğunu kaybetmiştir. Çoğu insan istediği halde bağlama çalmayı öğrenemezken O, görmeden çalarak halk ozanı olmuştur. Âşık Veysel bizden daha az mı değerlidir? Tabi ki hayır. Engel kişiye değer kaybettirmez hatta üstüne değer katar. Çünkü bazı eksikliklere rağmen kazanılan başarılar, her şeye sahip kişilerin başarılarından daha zordur. Belki biz de engelli olabilirdik kim bilir? O yüzden engellilere her daim anlayışla yaklaşmalıyız. Onların yanında olduğumuz, her zorlukta ellerinden tutacağımızı hissettirmek gerekiyor. Günlük hayatta engellilerin yaşadıkları zorluklar olabiliyor. Bizim yapacağımız en anlamlı iş, bu zorlukları en aza indirmek ve engellilere hayatı olabildiğince kolaylaştırmak olmalıdır. Engelliler belki de yaşadıkları durumdan ötürü kötümser bir yapıya bürünmüş olabilir. Bunun böyle olmadığını, hayatın zorluklarıyla mücadele etmek ve ayakta kalabilmek gerektiğini onlara benimsetmeliyiz. Çünkü ister sağlıklı olalım, ister engelli olalım hayat bir şekilde devam ediyor, zaman akıp geçiyor. Bu durumda hayata yenik düşmemek için moralimizi bozmamak sanırım çok doğru olacaktır.

“ENGEL” DEĞİL ENGELLİ OLMAK

Günlük yaşantımızda engelli bireyleri çoğumuz görmüşsünüzdür. Kimi zaman elindeki beyaz bastonuyla yürüyenleri kimi zaman söylemek istediği şeyleri işaretle anlatmaya çalışanları kimi zamanda tekerlekli sandalye ile karşısına çıkan engeli aşmaya çalışan engelli bireyleri hep görmüşsünüzdür. Ben gözlerimi bir süre kapalı tuttuğumda bile karanlıkta kalmak oldukça zorken ayağımı incittiğimde 3-4 gün yürümeden duramazken nasılda dayanır çektikleri zorluklara. Bazıları engelli bireylere bakışlarını değiştiriyor bazıları da korkunç bir şey görmüş uzaklaşıp kaçıyor. Onların çektiği sıkıntılar yetmezmiş gibi bazı kişilerin düşüncesiz ve sorumsuz davranışları kırıyor, üzüyor engelli vatandaşlarımızı. Engelli sorunları sadece sağduyu değil aynı zamanda bir hak ve adalet meselesidir. Engelli vatandaşlarımıza da; eşit muamele, itibar, bağımsız yaşama, toplumun bir parçası olma, eğitim, sağlık hizmetleri, istihdam, rehabilitasyon, yaşam koşullarının iyileştirilmesi gibi haklara sahiptir. Bizim üzerimize düşen görev ise bu haklardan faydalanmaları için fırsat vermek ve imkânlar sağlamaktır.

Engelli vatandaşlarımıza yönelik Ülkemizde başlıca; Korumalı işyeri, Ücretsiz toplu taşıma, Sosyal yardımların iyileştirilmesi, Evde Sağlık Hizmeti, Engelli Aylığı, Gelir Vergisi İndirimi, Araç Alımında ÖTV ve KDV Muafiyeti, Motorlu Taşıtlar Vergisi Muafiyeti, Konutlarda Emlak Vergisi, Cep Telefonu ve İnternet Tarifesinde indirim, Özel öğrenim hakkı, KYK Burs ve Yurt Öncelikleri, Engelli Memur Seçme Sınavı, Hava Yolları indirimi, Erken Emeklilik, Gümrük Vergisi Muafiyeti, Bakım Merkezlerinden Faydalanma, Evde Bakım Ücreti Ödenmesi gibi haklar verilmiştir. Ülkemizde insan merkezli yönetim anlayışının başında engelli vatandaşlarımıza yönelik uygulamalar gelmektedir. 2005 yılında çıkarılan engelliler kanunu ve 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile engellilere yönelik pozitif ayrımcılık güvence altına alınmıştır. Bu güvence ile engelli kardeşlerimiz, spor, sanat, edebiyat, sivil toplum, siyaset ve iş dünyası gibi hayatın her alanında sergiledikleri üstün başarılarla, azim ve kararlılıklarıyla hepimize örnek olmakta ve göğsümüzü kabartmaktadırlar.

Engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözümlendiği, geleceğe daha umutla bakabildiği bir ortam ve huzurlu bir yaşam diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

AYDIN AİLE VE SOSYAL HİZMETLER İL MÜDÜRLÜĞÜNÜN İNTERNET SAYFASINDA YAYINLANAN ENGELSİZ YAŞAM VE GELİŞİM MERKEZİ İLE İLGİLİ PROJE GELİŞTİRİLMİŞTİR.

PROJE ADI: Engelsiz Yaşam ve Gelişim Merkezi

PROJE ORTAKLARI: Aydın İŞKUR

PROJE İŞTİRAKÇİLERİ: Aydın Ticaret Odası ve Efeler Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü

PROJE FON KAYNAĞI: Güney Ege Kalkınma Ajansı

UYGULAMA SÜRESİ: 18 ay

PROJE HEDEFİ: Projenin hedefleri aşağıdaki gibidir; KISA VADE

Engelli bireylerin sosyal yaşama ve istihdama katılmasını desteklemek, sosyal becerilerinin artması, aile bireyinin sosyal hayata katılımının arttırılması, Aydın halkının engellilik alanında farkındalığının artması, Aydın ilinde bulunan işverenlerin engelli istihdamına ilişkin farkındalığının artması, Engelli yoksulluğu ile mücadele edilerek engelli bireyin iş yaşamına katılımının artması.

PROJENİN HEDEF KİTLESİ: Projenin hedef kitlesi 16-35 yaş arası İl Müdürlüğümüzden evde bakım hizmeti alan engelli bireyler ( görme, işitme, ortopedik ve hafif düzeyde zihinsel engeli olan bireyleri), İl Müdürlüğümüzden engelli kimlik kartı alan engelli bireyler ( görme, işitme, ortopedik ve hafif düzeyde zihinsel engeli olan bireyleri),bahsedilen engelli bireylerin aileleri, müdürlüğümüzden hizmet almayan (evde bakım, engelli kimlik kartı) ancak engelli olan bireyleri kapsamaktadır.

PROJENİN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE SONUÇLARI/ÇIKTILARI: Projeyle Aydın ilinde yaşayan engelli bireylere hizmet verecek ve gelişimlerine katkı sunacak eğitim programları/kurslar ve sosyal faaliyetler veren bir gündüzlü merkez kurulması amaçlanmaktadır. Bu merkezde sunulacak programlarla engelli bireylerin kişisel gelişimlerine destek verilmesi ve istihdam edilebilirliğinin arttırılması amaçlanmaktadır.

Aydın Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün “Engelsiz Yaşam ve Gelişim Merkezi” projesinin geliştirilmesinde katkıları ve emeği olan kişi ve kurumlara teşekkür eder; şükranlarımı sunarım.

Engelliler için yaptıklarınızı aslında kendiniz için yaptığınızı unutmayın. Engelli olmak sorun değil, engelliye engel olmak sorundur. Sevgi varsa, engel yoktur!

ÖZLÜ SÖZ: “Engeller aşılır, engelli de yaşanır.”

“Engeller hayatın ritmini yakalamaya engel olamaz.”

“Engelli olmak üretime engel değildir, yeter ki fırsat verilsin.”

“Engellilere verilen sevgi ve saygı onlara yaşama sevinci verir.”

Değerli Aydın’ın Haber Portalı Tüm Yeni Kıroba Gazetesi okurlarım; Herkese İyi, Mutlu ve Huzurlu haftalar dilerim. Yalnızca bir gün değil, her gün hatırlamak gerek! Engel olma destek ol………… Güzel günlere; Kalın Sağlıcakla, Sevgiyle, Esenlikle Başarı dolu ve Dostça…