Birbirlerini sevip sayan, onları küçümsemeyip onlara güvenen ve sırtını arkadaşlarına dayayan kişilerin olduğu duruma; arkadaşlık denir. Arkadaşlıklar hiç bozulmaz. Bozulsa bile; sonra yeniden barışılıp dostluklar tazelenir. Arkadaşlarımızla çok iyi zaman geçiririz. Bazen istemeden onları üzebiliriz fakat özür dilediğimiz zaman her şey eski haline döner.

İnsanlar arkadaşlarıyla; sırlarını paylaşır, oyunlar oynar, güzel zaman geçirir ve daha birçok şey yapar. Eğer arkadaşlık diye bir şey olmasaydı; bu hayat hem neşesiz ve sıkıcı, hem de kötülükle dolu bir dünya olurdu. Bu nedenle arkadaşlarımızın değerini bilmeli, onları küçük görmemeli ve onları sevmeliyiz. Arkadaşlarımızı üzecek davranışlarda bulunmamalı, arkadaşlığımızı bozacak hareketlerden kaçınmalıyız. Arkadaşlarımızla ufak sorunlar nedeniyle bozuşmamalı, onların yaptığı küçük hataları affetmeliyiz. Arkadaşlarımızla iyi vakit geçirmeyi unutmamalıyız. Arkadaşlarımızın bizimle gerçekten arkadaş olmak veya olmamak istediklerini bilmeliyiz. Unutmayın, gerçek arkadaşlık iki bedende bir ruhtur. Çünkü sadık bir arkadaş on bin akrabaya bedeldir. Arkadaş dediğin; dostunu asla yalnız bırakmaz. Ne demişler; iyi dost kara günde belli olur.

ARKADAŞ SEVGİSİ

Hayatımız boyunca birçok insana karşı sevgi duyarız. Bu insanların başında annemiz, babamız, kardeşlerimiz ve diğer yakın akrabalarımız gelir. Anne, baba ve kardeşlerimizle kan bağımız vardır, bu nedenle bu kişiler hangi özelliklere sahip olursa olsun onları severiz. Aynı zamanda onları seçme şansımız yoktur. Ancak başka insanlarla arkadaş olmak için onları kendimiz seçeriz. Bu arkadaşları sevmek için de onların gerçekten istediğimiz özellikte olması gerekir. Bu özelliklere sahip birini bulduğumuzda ise ona da sevgi beslemeye başlar ve onunla mutlu oluruz. Örneğin sınıfımızdaki herkes sınıf arkadaşımızdır; ama samimi olduğumuz veya gerçek anlamda sevdiğimiz kişilerin sayısı azdır ve biz onlara yakın arkadaş diyoruz. Arkadaşlarımızın hayatımızdaki önemi büyüktür. Beraber vakit geçirdikçe birbirimizin hareket ve davranışlarından etkileniriz. Bu, biraz da bizim sahip olduğumuz karakterin gücüne bağlıdır. Örneğin tembel bir öğrenci ile çalışkan bir öğrenci arasında kurulan arkadaşlıkta, zamanla ya tembel öğrenci de yavaş yavaş çalışkan olmaya ya da çalışkan öğrenci de zamanla tembelleşmeye başlar. Ne yazık ki tecrübeler, daha çok iyi tarafın zamanla kötüye gittiğini gösteriyor. Bu yüzden arkadaş seçiminde çok dikkatli olmalı, bizi iyiye götürecek kişilerle arkadaş olmalıyız. Şayet birisi kötü davranışlara sahipse, ondan uzak durmalıyız. Bu konuda atalarımız çok güzel sözler söylemişlerdir. ‘’Körle yatan şaşı kalkar.’’ atasözü, ‘’Kır atın yanında duran, ha huyundan ya suyundan...’’ atasözü ve yine ‘’İt ile yatan, bit ile kalkar.’’ gibi atasözleri, kişilerin arkadaşlık kurduğu kötü kişilerden olumsuz etkileneceğini göstermektedir. Şayet olumsuz özelliklere sahip biri ile arkadaş olmuşsak onu da doğru yola yönlendirmemiz, onun olumsuz davranışlarını bertaraf etmemiz gerekir. Yani ona en iyi örnek olmalıyız. Böylece bir insan için güzel bir şeyler yapmış oluruz. Gerçek arkadaş kötü zamanlarımızda belli olur. Her zaman beraber vakit geçirdiğimiz, gülüp eğlendiğimiz, beraber oynadığımız arkadaşlarımız, zor zamanlarımızda da yanımızda oluyorsa, bizi destekliyorsa, sırlarımızı saklayabiliyor, hatalarımızı da örtebiliyorsa, ona iyi arkadaş diyebiliriz. Arkadaşlıkta en önemli unsurlardan bir tanesi güvendir. Arkadaş olduğumuz kişiye karşı o güveni besleyebilmeliyiz ve yine ona bu güveni verebilmeliyiz. Aksi takdirde kurduğumuz bu arkadaşlıklar sağlam temellere sahip olmayacak ve kısa sürede yıkılacaktır.

Her insan, henüz doğumundan itibaren sosyal bir hayata ihtiyaç duyar. Yeni doğmuş, konuşamayan, yürüyemeyen ve kendi ihtiyaçlarını hiçbir şekilde gideremeyen bir bebek bile çevresindeki insanlarla her an iletişim halinde olmak ister. Bizler farkında olmasak bile, anne veya babanın bebekle konuşması, bebek için büyük bir ihtiyaçtır. Bu konuşmalar bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar. Bu sosyalleşme ve insanlarla iletişim halinde olma durumu elbette ki bebeklik ile sınırlı değildir. İnsanlar büyüdükçe farklı yollarla sosyalleşir. Bu sosyalleşmenin temelinde ise şüphesiz ki arkadaşlıklar yatar.

ARKADAŞLARIMIZIN HAYATIMIZDAKİ YERİ BÜYÜKTÜR

Arkadaşlarımızla aramız zaman zaman bozulabilir. Kırgınlıklar, küslükler yaşayabiliriz. Ancak bunun normal bir şey olduğunu bilmeli ve arkadaşlarımızı gerektiğinde affedebilmeliyiz. Bize yaptıkları iyilikleri ise asla unutmamalıyız. Bununla ilgili çok güzel bir hikâye vardır. ''Derler ki iki iyi arkadaş bir çölde uzun bir yolculuğu çıkmışlar. Her nedense aralarında küçük bir anlaşmazlık çıkmış ve tartışmaya başlamışlar. Arkadaşlardan biri, öfkesine hâkim olamamış ve basmış tokadı. Diğeri bunu hiç beklemiyormuş. Hiç sesini çıkarmamış. Sadece çölün kumlarına ''En iyi arkadaşım bana tokat attı.'' yazmış ancak o yazı da kısa sürede rüzgârla silinmiş. Kalkıp yollarına devam etmişler. Sıcaktan ve susuzluktan bunaldıkları bir vakitte çöldeki bir vahada küçük bir gölette denk gelmişler. Sularını içtikten sonra serinlemek için göle atlamışlar. Tokat yiyen arkadaş nasıl olduysa gölün dibine batmış ve boğulma tehlikesi geçirmiş. Tokat atan ise hemen suya atlayıp kurtarmış onu. Kurtulan arkadaş çıkmış, giyinmiş. Cebinden çakısını çıkarıp oradaki büyük bir taşa şunları kazımış: ''En iyi arkadaşım hayatımı kurtardı. 'Kurtaran arkadaş meraklıca sormuş: ''Sana tokat attığımda bunu kuma yazdın; ancak seni kurtardığımda bunu taşa kazdın, neden?'' Bizimki şöyle cevaplamış. Arkadaş arkadaşın kusurunu unutup onu affedebilmeli. Kusurunu kuma yazdım ki hemen silinsin. İyilikler ise asla unutulmamalı. Onu da taşa yazdım ki hiçbir zaman unutulmasın.'' İşte, arkadaşlıklar da böyle olmalıdır. Hepimiz insanız, hepimizin hataları olabilir. Önemli olan arkadaşlarımızın bu hataları gerektiğinde görmezden gelip onları affedebilmektir.

ÖZLÜ SÖZ: “İyi bir arkadaşı olanın aynaya ihtiyacı yoktur.”

“Gerçek arkadaşı olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür.”

“Birbirimizin küçük kusurlarını hoş görmezsek arkadaşlıktan bir şey anlayamayız.”

“Arkadaşını yalnızken ikaz et, başkalarının yanında öv.”

“Arkadaşlık her zaman gölge veren bir ağaçtır.”

Aydın’ın Haber Portalı Tüm Değerli Yeni Kıroba Gazetesi okurlarım; Herkese İyi, Mutlu ve Huzurlu haftalar dilerim. Gerçek arkadaşlıklar yaşamanız dileği ile... Güzel günlere; Sağlıcakla, Sevgiyle ve Esenlikle kalın...