Her insan bir şekilde imtihana tâbi. Yaşamın getirmiş olduğu tüm zorluklar bizim için var.
İyilik, kötülük her şey insanlar için. Bu koşuşturmanın içinde değeri unutmadan yaşamaya çalışmak oldukça zor.
Bir günün ağırlığını diğer güne yansıtmanın ruhunda verdiği yorgunluk her şeyden daha ağır. Adımları düşünerek atmak, hayatın getiri götürüsünü hesaplamak gerekiyor.
Akıl her yerde işe yaramasa da hissiyat insanı her zaman doğru yola çeker. Duygusal çöküşün insanda yarattığı travma inançla yok olur veya körelir.
Dünya imtihandan ibaret. Kimi çocuğu kimi evladı kimi eşi kimi anne babasıyla imtihanda. Her şeyin üst üste geldiği zamanlarda yapılacak tek bir şey var: Teslimiyet.
Allah'a, iman gücüne, inancına dayanarak her şeyin üstesinden gelmek.
Bu aralar sık duyduğum üzücü haberlerden bazıları intihar içeriyor. İnsanların bu denli sıkışıp hiçbir çare bulamadığı dertlerin çoğu ceviz kabuğunu doldurmaz belki ama yaşayana göre tek sorun tek sıkıntı sanki bu dünyadaymış gibi.
Kolay olan hiçbir hayat yokken herkesin imtihanı kendine zor geliyor.
Allah'ı kurtarıcı bilerek ve bu yolda onu razı edecek işler yaparak kadere inanmak gerekir. İmansız birisi kadere de inanmaz.
Dünyadaki en zorlu yolun Allah yolu olduğunu düşünürsek, başımıza gelen her şeyin, her sorunun her sıkıntının bir sebebi var.
Dünya derdini dert edinirsek çıkacak yol bulamayız. Asıl mesele gerçek hayat olan ahireti dert etmektir...