Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan savaş yediden yetmişe tüm sivilleri çok derinden etkiliyor.

Ukrayna vatandaşlarının 3 milyonu aşkını başta Polonya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine geçerek mülteci konumuna geldi. Çocuklar, bebekler, kadınlar, gençler, yaşlılar, dedeler, nineler, amcalar, teyzeler ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Evlerinden yurtlarından yaşadıkları kentlerden ayrılarak yürüyerek veyahut bulabildikleri araçlarla Ukrayna’yı terk ediyorlar. Evlerinde, çiftliklerinde besledikleri can dostlar maalesef geride kaldı. Roket saldırılarının yanı sıra, ağır savaş silahlarının arasında kaldılar. Yem yok, su yok, sahipleri yok, barınakları yok…

Geçtiğimiz gün haberlerde izledim, bazı Ukraynalılar Polonya sınırından geçmeden önce can dostlarını da yanlarında getirmişti. Ancak çoğu da bu can dostlarını istemeyerekte olsa terk etmek zorunda kalmış. Bazı Ukraynalılar bu can dostları sınırda gönüllülerin oluşturduğu geçici hayvan barınaklarına teslim etmiş. Kameramanın çektiği görüntüler de can dostları köpekler ve kediler kafeslerin içerisindeydi. Asıl yüreklerimizi yaralayanıysa aynı insanlar gibiydiler, yüzleri düşmüş, dokunsanız ağlayacak gibi tavırları. Açlıktan ve susuzluktan bitkin düşmüşler ama gönüllülerin verdiği mamalara bile bakmıyorlardı. Çünkü sahiplerinden ayrı düşmek can dostların da psikolojilerini alt üst etmişti.

Hayvan barınağında gönüllü olarak çalışan kişinin söyledikleriyse yüreklerimizi dağladı. Bu gönüllü arkadaş; ‘’ Burada savaşın diğer mağdurları olan can dostlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Sahiplerinden ayrı kalan kediler ve köpekler çok mahzunlar, yemiyorlar, içmiyorlar. Atılan bombalardan çok korkmuşlar ve sürekli çevreden gördükleri her şeyden irkilerek tepkiler veriyorlar. Çok korkmuşlar, sahipleri olmayınca yaşam sevinçleri de kalmamış. Hayata bağlanmak istemiyorlar. Bir köpek bulmuşlar ve bize getirmişler, köpeğin tasmasında bir not yazan kağıt bulduk. Not yazısında inşallah ülkemize geri geldiğimizde yeniden kavuşuruz yazıyordu. Bu yazıyı okuyunca ben ve burada gönüllü olarak çalışan herkes ağladık’’ dedi.