Yağhaneler ve şarap kınalar genelde teknelerde ayakla yağ sıkılan yerlerdir. Buna rağmen fabrikalarda sıkılan yağ miktarı ile yağhane ve şarap kınalarda sıkılan yağ miktarı arasında derin bir fark görülmemiştir.


Tablo 4: Zeytin Ağacı Sayısı

YılZeytin Ağaç Sayısı

19465.460.374

19475.494.770

19485.523.350

19495.579.350


II. Dünya Savaşı sonrasında her geçen sene Aydın’da zeytin ağacı sayısında bir artış gözlenmiştir. 1946’da 5.490.374 olan ağaç sayısı, 1949’da 5.579.350’ye ulaşmıştır.


Çok partili yaşama geçiş sürecinde Orman Kanunu ile Tarım Kanunu arasındaki çelişkiler zeytin varlığının 3–4 misli birden artmasını engellemiştir. Kimi delicelikler, orman içerisinde gösterilmiştir. Yine köylüye ıslah edilme şartıyla hibe edilen deliceliklerin sınırlarının net tespiti yapılamadığından köylüler ile orman daireleri arasında deliceliklerin ıslahı konusunda sürekli sorun çıkmıştır. Kimi delicelikler, Aydın’da odun fiyatlarının yükselmesi üzerine, aşılanmayıp, köylü tarafından odunluk olarak değerlendirilmiş ve kesilen ağaçlar satılmıştır. Aydın ilinde hesaplanan 200.000 dönümlük delicelik sahasının sadece 12.000 dönümü köylüye dağıtılabilmiştir. Ziraat uzmanlarının tespitlerine göre zeytincilikle ilgili köylüden yada kanundan yana hiçbir problem yaşanmasaydı zeytin üretimi konusunda en az on misli artış olabilecekti.


Türkiye’de iktidar, II. Dünya Savaşı sonrasında sanayi bitkilerinin üretimini artırmak için büyük bir çaba içerisine girmiştir. Aydın ili için önem arz eden önemli bir ürün de pamuktu. Bunun için Nazilli’de Pamuk Araştırma Enstitüsü kurulmuştur. Bu kuruluşun, saniyede kullanılabilecek vasıflı pamuk üretimine yaptığı çalışmalarla çok büyük katkısı olmuştur. Bu kurum 1949 senesinde 42.762 kilo kaliteli pamuk tohumu dağıtmış ve bölgede tohum temin eden diğer istasyonların da açılmasına öncülük etmiştir. 1949 senesine geldiğimizde yapılan çalışmalarla Aydın ilinde pamuk ekilen yerler mevcut tarım alanlarının %35’ine denk gelmiştir. Nazilli de ise Feslek regülâtöründen Kuyucak, Nazilli, Atça hattına uzanan bir sulama kanalının tamiri bitirilmiştir. Kanalın, Arpaz Köyü’ne oradan Pirlibey’e kadar uzatılması, Akçay kullanılarak Yenipazar’a kadar uzanan bir sulama sisteminin kurulması hükümet tarafından planlanmıştır. Söke ovasını taşkınlardan korumak için Menderes üzerindeki setler tamir ettirilmiştir. Yine selleri önlemek için Menderes’e dökülen derelerin ıslah çalışmaları başlatılmıştır. Ayrıca taşkınları önlemek için Allangüllü çayının suyunu Menderes’e boşaltacak kanal da Kasım 1948’de açılmıştır. Pamuk ziraatı için oldukça önemli Nazilli civarındaki su yolları yenilenecektir. Kimi su yolları Akçay’ın bir uzantısı olduğundan ve bu yenileme olayları Bozdoğan ilçesine bağlı köyleri de ilgilendirdiğinden iki ilçe kaymakamı bu konuyla ilgili ortak çalışmaya karar vermiştir. Aydın’da bir tohum temizleme atölyesi kurulmuştur. Bu atölye 1948 yılında 555.925 kilogram tohumluğu arındırmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda her geçen yıl pamuk ekilen arazi miktarında ve pamuk üretiminde bir artış olmuştur:


Tablo 5: Pamuk Ekilen Arazi

Pamuk Ekim Alanları

İlçeYıl/Ekilen Alan(Hektar)

Yıllar19481949

Aydın Merkez 2.700 2.950

Germencik(Bir önceki yıl Aydın Merkez içerisinde değerlendirilmiştir.) 0 1.500

Bozdoğan 1.400 1.480

Çine 150 210

Karacasu 600 2.300

Koçarlı 2.200 3.000

Nazilli 6.000 7.500

Söke 1.500 6.500

TOPLAM14.55025.646

Pamuk ekim alanları artarken hem sulama, hem tarımda makineleşme sebebiyle dekar başına alınan pamuk miktarında %20-30’luk bir verim artışı olmuştur. 1948 yılında Aydın ilinde her biri 200 kilo olan 30 bin balya pamuk üretilmiştir. 1949 yılında ise 55–60 bin balya pamuk üretimi beklenmiştir. Bu tahmin büyük ölçüde tutmuştur. Pamuk fiyatında ise geçen yıla göre çok az bir düşme olmuştur. Örneğin 1948 yılında mahliç pamuğun fiyatı kilo başına 254 kuruş iken 1949’da 251 kuruşta kalmıştır.


Pamuk üretiminin artışında tarımda makineleşme etkili olmuştur. Aydın ovasında 70 traktör pamuk ziraatının hizmetine sokulmuştur. Ovada 10–15 su motoru da çalışmaktadır. Bu yüzden pamuk tarımı her geçen gün iyileşmiştir. Aydınlı çiftçiler Marshall yardımı çerçevesinde Aydın ovası için 144 traktör, 445 çeşitli tarım makinelerinin sağlanabilmesi için gerekli resmi teşebbüslerde bulunmuşlardır. Ancak tarımda makineleşme Aydın’da büyük ekonomik kazanç sağlayan meyan kökü ticaretinin yavaş yavaş tarihe karışmasına da neden olmuştur. Her yıl Orta Anadolu’dan binlerce kişi kış aylarında Aydın ovasına meyan kökü kazmak için geliyordu. 1948 yılı itibariyle Aydın ilinde ortalama 9.000 tonluk meyan kökü üretimi mevcuttu. Bunun 8000 tonunu Forbes Şirketi; geri kalan kısmını diğer şirketler satın alıyordu. Forbes Şirketi’nin Söke ve Aydın’da iki tane meyan kökünü presleyen fabrikası vardı ve bu fabrikalarda pek çok işçi çalışıyordu. Meyan kökü II. Dünya Savaşı öncesinde kilosu 1,5–1,175 kuruşa satın alınırken, bu fiyat üretimin düşmesi sonucu 1948 yılında kilosu 6,5 kuruşa kadar çıkmıştır. Traktör ova yüzeyine girdikçe meyan kökü tarih olmuştur.


Tarımda kalkınmayı sağlamak ve Türkiye’yi feodal yapıdan kurtarmak için Toprak Reformu Kanunu çıkartılmıştır. Bu kanunun uygulanışı sonucu istenen amaca ulaşılamamıştır. Ancak bu kanunun uygulama safhasında Aydın ayağında önemli gelişmeler olmuştur. Nazilli’nin Kuyucak Bucağı’nda 1600 dekarlık Mali Paşa Çiftliği köylüye toprak edindirme kanunu çerçevesinde dağıtılmaya başlanmıştır. Bununla ilgili burada kurulan komisyona 360 aile müracaat etmiştir. Aile başına 20’şer dekar arazi verildiğinden, komisyon en fakir ailelerden başlamak üzere toprak dağıtımına başlamıştır. Araziler her müracaat edene verilmemiştir. Yine aynı kanun çerçevesinde Nazilli’nin Bucak köyü civarındaki 70 bin dekar arazi ve 15 bin dekar ormanlık alana sahip başka bir bölge ile Söke’de Atburgazı ve Kumburgazı köylerinde hazineye ait 25 bin dönüm arazi topraksız köylülere dağıtılmıştır.


Köylünün desteklenmesi gerçekten bu dönemde önemli bir konu olmuştur. Ziraat Bankası kanalıyla tütün üreticisine ödenen avans uygulaması kaldırılınca Söke civarında köylülerin tefecilerin eline düşme riski ortaya çıkmıştır. Köylüyü topraklandırma projeleri çoğu zaman kesintiye uğramıştır. Çünkü kendisine toprak verilen köylü bir müddet sonra bu toprağı işleyecek finansal güce sahip olmadığı için toprağını tekrar satışa çıkarmıştır. Bu açıdan tarımın finanse edilmesi için Aydın ilinde pek çok kooperatif ve kurum faaliyet göstermiştir. Bu kooperatifler faaliyetleriyle çiftçiye kolay üretim kredisi imkanı ve tarım ürünlerinin değeri üzerinden satılabilmesini sağlamış; çiftçiyi sermaye sahibi yapmış; iktisadi konularda eğitmiş ve Türk köylüsünü komisyoncu yada tefecilerin elinden kurtarmıştır. 1946 senesinde Aydın’da Ziraat Bankası’nın desteklediği 14 tarım kredi kooperatifi bulunmaktaydı. Ortaklar, Germencik, Köşk, Koçarlı, Aydın Merkez, Dalama, Gölhisar, İncirliova, Umurlu, Bıyıklı, Ömerbeyli, Cincin, Üzümlü, Hızırbeyli kooperatiflerin bulundukları yerlerdi. Bu kooperatiflerin toplam 6.254 ortağı vardı. Bu kooperatifler 1946 yılında 37.747 lira kar etmiştir. Bu kooperatifleri finanse eden Ziraat Bankası faiz oranını %6’dan %5’e çekmiştir. Yine yardım miktarlarını da arttırmıştır. Bu kooperatiflerin sayısı 1 yıl sonra 16’ya çıkmıştır. II. Dünya Savaşı’yla ciddi sarsıntı yaşayan kooperatifler yıl yıl gelişen bir performans sergilemiştir.


Tablo 6: Tarım Kooperatifleri

Aydın Ziraat Bankasına Bağlı Çalışan 16 Tarım Kredi Kooperatifinin Gelişen Performansı

1947 yılı1948 yılı

Ortak sayısı6.7686.947

Sermayeleri Toplamı 25.409/TL 427.275/TL

Verdiği Kredi Miktarı3.362.837/TL3.364.481/TL

Aydın ilinde tarımsal ürünlerin en büyük belalısı olan çekirgelerle Amerika’dan getirilen alev makineleriyle mücadeleye edilmiştir. Tarım Bakanlığı’nın direktifiyle mücadele Aydın, Koçarlı, Milas, Muğla ve Yatağan’da ortak bir çalışmayla yürütülmüştür. Bu direktif çerçevesinde sadece çekirgeyle değil karga, domuz gibi zararlılarla da mücadele edilmiştir.


Zirai Donatım Kurumu aracılığıyla uzun vadeli ödeme imkânlarıyla çiftçiye tarım makineleri sağlanmıştır. Böylece tarımda makineleşme faaliyetleri hız kazanmıştır. II. Dünya Savaşı sonrası tarım üzerindeki sıkı ekonomik önlemler kaldırılmış ve tarım ürünlerinin ihracına tekrar izin verilmiştir. Bununla ilgili çiftçiye pazar bulunulmasına çalışılmıştır. Bu nedenle henüz 1950 yılına gelmeden Aydın’da incir ve pamuk alımlarında Tariş ve hükümetin ortak çalışması sonucu çiftçiye ödenen ücretlerde %35’lere varan artış olmuştur. Çok partili yaşama geçiş sürecinde Aydın’da yaşayan halkın büyük çoğunluğu köy yada kırsal alanda yaşıyordu. Bu nedenle uygulanan tarımsal politikalar birinci derecede halkın siyasi tercihinin ortaya çıkmasında etkili olmuş; çok partili yaşama geçiş sürecinde iktidar da muhalefet de köylüyü memnun edecek söylemler peşinde koşmuştur.