1- Markalar vaatte bulunur. (Hizmet-ürün ve markanın getireceği faydalar üzerine)

2- Markalar kullandıkları logo-amblem, sembol ve sloganlarla kendilerini görünür kılarlar.

3- Markalar tüketici beklentilerini dikkate alırlar.

4- Markalar, çağrışımları kullanırlar. Propagandayı bir algı operasyonu demekte mümkündür. Bu bağlamda marka değeri oluşturma dinamikleri temel propaganda unsurları ile benzerlik göstermektedir. Hatta kimi yerde birebir örtüşmektedir. Bu açıdan bakıldığında marka yönetimi denilen şeyin propagandanın bizzat kendisi olduğu dahi iddia edilebilir. Propagandada asıl olan umut olmaktır. Bu aynı zamanda mevcut sorunlar karşısında çözüm vaadidir. İnsanlar bu vaadin gerçekleşebileceğine inanırlarsa bu siyasi oluşuma karşı ilgi gösterebilir. Marka, aynı zamanda kalite, ürün teslimi sonrası hizmet, ürünün fonksiyonu gibi pek çok konuda vaatte bulunmaktadır. Bu vaadin inandırıcılığı o markanın ürünlerinin talep görmesini sağlar. Propaganda insanları belli bir yönde harekete geçirmeyi hedefler. Marka ise insanı bir davranış türü olan belli bir ürünü satın almaya sevk eder. Bu bakımdan marka yönetimi propagandanın dar alanda paslaşma modelidir denebilir. Marka yönetiminin vazgeçilmezi olan logo, sembol ve slogan unsurunu tüm siyasi oluşumlar (ideolojiler, guruplar, partiler, devletler vb.) kullanmaktadır. Vaat İçeren Kimi Sloganlar: “Çamursuz Su Çukursuz Yol” (Muhterem Ağababaoğlu – 1977 1980 Aydın Belediye Başkanı, 1977 Yerel Seçimleri) “Çakar çakmaz çakan çakmak” (Tokai çakmakları), “Baş döndüren ışıltılı saçlar” (Blendax).