MHP lideri Devlet Bahçeli şaşırtmaya devam ediyor. Partisine adını veren milliyetçilik ilkesini Ak Parti ile ittifak kurduktan sonra çeşitli vesilerle göz ardı etmişliği vardı. Örneğin mülteciler konusunda ittifak ortağıyla aynı çizgide buluşmasına gerekçeler buldu. Kontrolsüz bir şekilde Ortadoğu ve Asya ülkelerinden Türkiye’ye akın eden mültecilere karşı vatandaşların rahatsızlıklarına kulak tıkadı. Sesler yükselince de iş gücü ihtiyacını gerekçe göstererek tepkileri bastırmaya çalıştı. Ancak ilk kez partisinin kırmızı çizgisi olan, her fırsatta şeytanlaştırdığı, terörizme destek vermekle suçladığı, PKK ile bir tuttuğu HDP konusunda büyük bir U dönüşü yaptı. AK Parti heyetinin anayasa değişikliği teklifi için HDP’yi ziyaret etmesini doğru bir adım olarak yorumladı. Tabi Bahçeli’nin bu açıklaması sonrası muhalefet partileri, Bahçeli’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a HDP’ye ilişkin eski sözlerini hatırlattılar. Aslınca Erdoğan’ın HDP’ye değil Millet İttifakı’na sarfettiği sözler, bu kez kelimesi kelimesine Erdoğan için sarfedildi. Biz daha bunlara alışmaya çalışırken, Bahçeli bir manevra daha yaptı. Önceki gün Elazığ’da yaptığı seçim mitinginde “Bizim gözümüzde PKK neyse HDP odur, bu kesindir. HDP neyse CHP aynısıdır. Hiç kimse HDP ile ilgili bize parmak sallayamaz. Sallayan olursa o parmakları kırmasını çok iyi bileceğimizi hiç kimse unutmamalıdır" deyiverdi. Şimdi sormak gerek. Ey Bahçeli! Madem PKK ne ise HDP odur, ittifak ortağınız HDP’nin ayağına kadar gidip görüştüğünde PKK ile görüşmüş mü oldu? Madem öyle bu sizin gözünüze nasıl “doğru” göründü? Yoksa partililerinizin tepkisinden çekinerek “Ne şiş yansın ne kebap” düsturuyla mı hareket ediyorsunuz? Eğer öyleyse bilin ki bu kadarını kimse kabul etmez. Bugüne kadar yaptığınız birçok manevra vatan, millet, beka tiratlarıyla bir şekilde kabul görmüş yahut sineye çekilmiş olabilir ama bu son söylemleriniz, çelişki yumağı haline gelmiş politikanız artık sınırları zorluyor.