Yazıma gerçek bir olayla başlamak istedim. 1963 yılında, rahmetli babamın ısrarla “Ne olur Müdür Bey, oğlumun ilkokula kaydının yapılabilmesi için 3-5 ayı var, ama okumaya çok meraklı, kaydını yapıverin” demesine karşılık, yapılan küçük bir sınavdan sonra okul müdürünün gülümseyerek “Okulumuza 10 metre “tavuk teli” alın da, bir çaresine bakarız.” demesiyle, kardeşimin ilkokula kaydının yapılması gerçekleşmişti. Okulun arka bahçesindeki tavuk kümesi için alındı 10 metrelik tavuk teli. Okula katkı payı oldu. Kardeşimin de kaydı yapıldı. Her iki tarafın beklentisi de gerçekleşmişti.

Gelelim günümüze. Yüz yüze eğitim amaçlı da olsa, Okullar açılalı 1.5 ay oldu. Çocuğu olan veliler arasında da bir telaş vardı ders yılı başında. Her sene olduğu gibi, bu yılda özellikle “kreş”e ya da istedikleri okula kayıt yaptıracaklar arasında. “Okul açılsın hele, bir kaç gün geçsin, sonra gelin. Hallederiz.” vaadi alanların “Acaba okula ne aldıracaklar?” düşüncesi içerisinde umutla bekleyişlerine şahit olmuşsunuzdur. Çoğu veliler okul açıldıktan sonra da, neler olacak beklentisi içinde olmuşlardır.

6 Eylül'de başlayan yeni eğitim ve öğretim yılı öncesinde, okul yöneticileri sıkı bir çalışma içindeydiler. Okullarını Pandemi ortamına göre hazırlamak ve yüz yüze “ders başı” yapmak için. Okullarımızın her yıl olduğu gibi, bir sürü eksiklikleri olduğu da kesin. Ancak Bakanlıktan yeterli ödenek gelmediği için de, kayıtlar esnasında ister peşin, isterseniz taksitle – yıllardır süregelen- velilerin vermek için istekli olduğu düşünülen, okula yardım amaçlı “katkı payı” alınmakta ve durumu uygun olmayan “dar gelirliler” için de sıkıntı olmaktadır. Her ne kadar Bakanlık, kayıt parası alınmaması konusunda her yıl uyarıyorsa da, veliler çocuklarının, istedikleri okula kaydının yapılmaması veya ileride yönetimle sorunlar yaşamak korkusu ile “istekli bağış” yapma durumuna düşmektedirler. Beklentiler ve gerçekler uyuştu mu?

İş sadece kayıt yaptırmakla bitmiyor ki, buna ek olarak “öğrenci servisleri” giriyor devreye. Dünyanın parası. Okul giderleri, öğrenci formaları, ders kitapları ve öğretmenlerin aldırdıkları ekstra kaynak dergi ve kitaplar da ekleniyor harcamalara. Öğrencilerde sevinç ve özlem beklentisi, velilerde ise taksit ödeme ve kredi kartı kullanma sıkıntıları had safhaya ulaşmış durumda.

Sokaklar daha da şenlenecek çeşit çeşit formalar içerisindeki çocuklar ve gençlerin sesleriyle. İlk günkü açılış programlarında, öğrencilere öğütler verilecek, öğretmenlere övgüler sıralanacak ve velilere de okulla sürekli iletişim içinde olmaları önerilecek. Daha sonraki günler rutin işler devam edecek. Beklentiler ise “Eski tas, eski hamam”.

Okullarımızda “ders başı zili”nin çalmasıyla, mesleğe yeni başlayan aday öğretmenlerin meslek heyecanları ile ( öğretmenliği severek yapanları ayırmak isterim) ne yazık ki, 20 yılı aşkın görevde olup kendilerini göstermek için ve “küçük dağları ben yarattım, büyük dağlar babamdan kaldı” havası ile “adam sendeciliği” de davranışlarıyla belli eden bazı kıdemli öğretmenler arasında bir genel olarak bir çekişmedir başlar. İşte umutlar ve gerçekler.

Bazı okullarımızda öğretmen açığının kapatılması için ders ücretli öğretmenlerin görevlendirilmesi geçici bir çözümdür. Nasıl vekil olarak görev yapan yöneticilerin – yetkilerini tam olarak kullanamadıkları için - başarıları düşükse, ders ücretli öğretmenlerin de başarılarının istenilen seviyede olmayacağı bellidir.

Sözleşmeli iken bu yıl kadroya alınan öğretmenlerimizi de-istemeseler de- bir süre sonra 657 sayılı yasaya göre, “rotasyon heyecanı” saracaktır. Bu arada evli olup aylardır eş durumundan ataması aynı şehre yapılamayan, ayrı yerlerde yaşayan karı-koca öğretmenlerden nasıl verim beklersiniz? Önce okul müdürlerinin (bir kısmı yargı kararı ile eski yerlerine dönmeye başladı), daha sonra da yer değişiklikleri yapılmaya başlanan müdür yardımcılarının çalışma şevklerinin kırıldığının farkında mısınız? İyi bir eğitim ve öğretim için, yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilerin beklentileri karşılanmalıdır.

2021–2022 Eğitim ve Öğretim Yılının yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilerimiz için hayırlı, uğurlu ve başarılı geçmesini ve beklentilerinin gerçekleşmesini dilerim.

Sevgiyle kalın. Saygılarımla.


Ali İhsan ÖZÇAKIR

MEB. Emekli Bakanlık Başmüfettişi