Bundan tam 3 yıl önce Bakanlar Kurulu 16 yıl aradan sonra genel de Ankara da yaptığı toplantısını alışılmışın dışında Ankara dışında ve Şanlıurfa ’da yapılacağını açıklamıştı.

Konu Şanlıurfa’ya İstiklal madalyası da verilmesiydi.

Önce adına ŞANLI sonrasında da İstiklal madalyası verilen URFA gibi, Kahraman Maraş, Gaziantep Kurtuluş savaşlarında yararlılıkları ile kentin adına ön takı ile onurlandırılmıştır.

Geçtiğimiz yıl da 15 Temmuz olayları nedeniyle Ankara’nın ilçesi Kazan adının önüne bir ikinci Kahraman takısı ile , ilçenin resmi adı Kahramankazan olarak tescillendi.

Peki, Kurtuluş savaşında kentimizde Yunan İşgaline karşı direnen halkımızın kahramanlığı neden unutuldu..?

İçimde hiç geçmeyen bir ukde’dir.

Bu iller ile Kazan ilçesine verilen unvan , neden Aydın’dan esirgenmektedir.?

ya da kimsenin aklına gelip , neden üzerinde durulmamıştır..?

Bir Aydın’lı olarak, ne zaman hatırlasam , yüreğimde bir sızıdır.

Aydın kadar eşdeğer İzmir de bu onura layık bir ilimizdir.

İzmir de 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan işgalcilerin Konak meydanına çıktığı gün, Hasan Tahsin , gerçek adıyla Osman Nevres Gazeteci olarak ilk kurşunu atan kişiydi.

İşgal kuvvetleri İzmir’e girmeye başlamıştı. Bu giriş öncesi her ne kadar protesto eylemleri düzenlense de kitlesel ve kalıcı bir eyleme dönüşmesi mümkün olmamıştı. Maşatlık’ta yapılan mitingde aranan canlılığın bulunamaması üzerine tek başına direnişi kafaya koyan kendiyle özdeşleşen adıyla Hasan Tahsin, bu fikrinde kararlıydı. İşgal kuvvetlerinin Konak Meydanı’na geldiği sırada kalabalığın arasından sıyrılarak öne geçen Tahsin, sesli bir şekilde “Olmaz, olamaz, böyle ellerini sallaya sallaya giremezler" diye söylendiği duyuldu. Daha sonra ise yanında bulunan revolver tabanca ile Yunan birliklerine ateş etti. Hasan Tahsin’in silahından açılan bu ateş, İzmir’de bağımsızlık için atılan ilk mermi olarak kabul gördü. Olayın hemen ardından ise işgal kuvvetleri askerleri tarafından 31 yaşında şehit edildi.

Bu kahraman gazeteci’nin tek kişilik baş kaldırısından tam bir ay sonra, Yörük Ali Efe ve arkadaşları 16 Haziran 1919’da Sultanhisar ile Atça arasındaki bölgede bulunan Malgaç Demiryolu Köprüsü yanında konuşlanan Yunan kuvvetlerine ait karakola baskında bulunur.

İkinci kurşun işte burada Aydın da atıldı, Yunan işgalcilerine karşı.

Baskının başarılı olmasıyla bölgedeki halkın kendine güveni geldi ve edinilen başarı sadece sayısal olarak değil, yerel direnişin örgütlenmesinde ve giderek ulusal direnişe dönüşmesinde öncü bir rol oynamış olmasıdır.

Tüm bu kahramanlıklarına karşın , Yörük Ali Efe, Kılıoğlu Hüseyin Efe, Danışmentli ismail Efe, Mestan Efe, Demirci mehmet Efe , Çiftlikli Kübra ,İmamköylü Çete Emir Ayşe ile Aydın da kahramanlık destanı yazan , Aydın neden bir istiklal madalyası ile kentimiz onurlandırılmamıştır.

Urfa maraş, Antep kadar yararlılık göstermediğinden midir..?

Aydın’ın kahramanlıklarını unutur, Urfaya ŞANLI yapar, bir de İSTİKLAL BERATİ veririz..! Maraş’ı Kahraman , Antep’e Gazi , Kazan ilçesini Kahraman ilan edenler , Aydın ‘ın Efelerini ne çabuk unuttular..?

Efeler diyarı , kahraman direnişin yaşandığı ve binlerce masumun canına kıyıldığı , Erbeyli, Kanlıbahçe, Çayyüzü, Çomaklı , Araplı ( Gözpınar ) şehitlikleriyle dolu kentimizin kahramanlıkları unutulmamalıdır.

Aydın Valiliği ve belediyeleri ile Sayın milletvekilleri sözüm size..!

Şanlıurfa ,Kahramanmaraş , Gaziantep ,Kahramankazan kadar ,AYDIN’ da hak ediyor.

TBMM ‘ nin AYDIN içinde hak ettiği , bugüne kadar unutulup giden İSTİKLAL BERATI için girişimde bulunulması için hepimize görev düşüyor.

Siz ne dersiniz sayın okurlar,


****

Geçtiğimiz hafta sonu 5 Nisan Avukatlar günü törenler ve etkinliklerle kutlandı. Cuma akşamı Resepsiyon ertesi gün , İzmir Devlet Türk Dünyası Topluluğunun konseri mükemmel bir gösteri sundu.

Türk Dünyası Topluluğu , adından anlaşılacağı üzere, Türklerin yaşadığı bölgelerde söylenen şarkı ve türküleri seslendiren müzik topluluğu .Ancak bir ilke imza atarak, Yıldız Kenter -Şükran Güngör sahnesinde YEŞİLÇAM şarkılarından oluşan repertuar sahnelediler.

Melike Demirağ’ın “ Arkadaş “ , Melih Kibar’ın “ hababam sınıfıı “ parçaları ile salonu ve izleyenleri 70 ‘lere geri dönürdüler.

Gerek resepsiyonda gerekse , konserde sempatik ve mütevazi Aydın baro başkanı sevgili kardeşim Avukat Gökhan BOZKURT ,konuşmasıyla gün’e damgasını vyrdu.

Ev sahibi Bozkurt ile beraber , Konseri izlemeye gelen Sanat’ın ve sanatçının dostu Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay , ADÜ rektörü Osman Selçuk Aldemir’in varlığı bu kentin parlayan , ümit veren kutup yıldızlarıdır.

Bu üçlü idealist, içten ve mütevazi , kişilikleri ile bulundukları makamlarına şeref katmaya devam edeceklerine eminim.

Aydın bu güzel insanlardan çok şey bekliyor.

Hukukumuzun , Demokrasi ve Cumhuriyetimizin geleceği için kutsal savunma hakkımızı üstlenen onurlu Meslek Odası Aydın Baro’sunun başkanı Av. Gökhan Bozkurt ve Yönetim kurulu üyeleri , Avukatlar, Anıl Yetişkin, Mete Özcan, Hatice İrem Bozkurt, Nurcan Arslan, Rabia Altuntaş Çiftçi, Sezgin Çetin, Coşkun Özbudak, Ali Kaan Akın, Burak Özdemir, Burak Altıner’i ve tüm hukukçularımızı Aydın ve ülkemizin haklarını savunmada gösterdikleri çaba ve başarıları için kutluyorum.

Avukatlar günümüz kutlu olsun.

SÖZÜN ÖZÜ :

ELEŞTİRİYİ KABUL ETMEYEN ,

BAŞARISINA İNANDIRACAK KİMSEYİ BULAMAZ.