Asırlar boyu Aydın Dağlarından doğarak, Aydın merkezi aşarak Büyük Menderes Nehri’ne kavuşan Tabakhane Deresi’nden milyarlarca metreküp temiz kaynak suyu aktı gitti yıllarca. Belki geçen asırlarda Aydınımızda ve dünya genelinde temiz içme ve kullanma su sıkıntısı hiçbir zaman yaşanmadı. O devrin insanları da bu derenin suyunu bir yerlerde biriktirme girişiminde bulunmadı. Tabii ki o zamanlarda ne küresel ısınma vardı ne de aşırı kalabalık insan nüfusu…

Zaman değişti ve bugünlere gelindi, şimdilerde suyumuzu idareli kullanalım diye sürekli uyarılar yapılıyor, kamu spotlarıyla herkesi bilinçlendirme girişimlerinde bulunuluyor. Gerek tarımsal sulamada gerekse içme suyu kullanımında yaşanan aşırı tüketim sonucunda yer üstü su kaynaklarımız birer birer kurumaya başladı. Yer altı sularımızda kritik sınırlarda.

***

Gelelim konu başlığımız olan Tabakhane Deresi’ne. Yaz aylarında neredeyse kuruma noktasına gelen dere yağışlı aylarda adeta çağlayarak akıyor. Nereye gidiyor peki bu canım sular? Büyük Menderes Nehrine…

O çağıl çağıl akan tertemiz sular heba olup akıp gidiyor gözlerimizin önünden. Hiçbir kamu yöneticisi de bir girişimde bulunmuyor bu suları değerlendirme konusunda. Oysa Pınarbaşı mevkiine geldiği yerde devasa bir gölet inşa edilse ve buradaki su pompalar aracılığıyla İkizdere Barajına aktarılsa olmaz mı? Pek tabiî ki de olur ama bunu öngörecek kişiler yok sanırım Aydınımızda…

Haydi onu bir kenara koyalım, Efeler Çeştepe Mahallesi’nin alt bölgesinde yeralan devasa kıraç araziler var. (Muğla karayolu üzeri polis kontrol noktası arkası) İşte o devasa alanın bir kısmı sanıyorum tam bilmemekle beraber Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ait ya da Efeler Belediyesi’ne ve yahut şahıslara ait. Her kime ait olursa olsun kamulaştırmaya müsait bir bölge orası. Az önce isimlerini zikrettiğim kurumların yöneticilerine yani Sayın Özlem Çerçioğlu’na ve Sayın Mehmet Fatih Atay’a buradan sesleniyorum şayet bu alan sizlerin belediyelerine aitse sizlere bir proje olarak sunmak istediğim bir şey var o da “Tabakhane Deresi Göleti ve Mesire Alanı”.

Bu canım suları değerlendirmenin bir başka yolu da yapay bir gölet inşa etmek, çevre düzenlemesini yapmak, restoranlar, kafeler, yürüyüş yolları, hatta gölet içerisinde sandal turları düzenlemek gibi bir çılgın proje işte… Şayet böyle bir şeyi yapmak çok afaki bütçelerle olacak bir şeyde değil. Tabakhane Deresi’nin Çeştepe Mahallesinden geçen bölümüne bağlanacak dev künklerle yapılacak gölete taze su akışı sağlanabilir. Göletin bataklık haline dönüşmemesi için de Şehirlerarası otobüs terminalinin alt tarafından Büyük Menderes Nehrine akış sağlanabilir ve gölet hem temiz kalır hem de taze su akışı sağlanmış olur. Kısaca aklıma gelenler bunlar gerisi siz değerli başkanlarımıza kalmış, umarım değerlendirisiniz…