Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve hemen arkasından gelen 7.6’lık iki büyük deprem bölgeyi yerle bir etti. Şu ana kadar 12 binden fazla can kaybı var. Aydın’a da peş peşe cenazeler geliyor. Bir yandan çetin kış şartları bir yandan yıkım yalnızca deprem bölgesindekilerin değil hepimizin canını yaktı. Kahramanmaraş depremi 1939’da yaşanan 7.9 şiddetindeki Erzincan depreminden sonra Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketi. Etkilediği alan itibariyle ise kuşkusuz en büyük deprem. Hal böyle olunca depremzedelerin yardımına koşmakta, çalışmaları organize etmekte çok büyük zorluklar yaşandı. Bazı ilçelere iki gün boyunca ekipler ulaştırılamadı. Felaketin dördüncü günündeyiz. Köyler hala sahipsiz. Yardım gelmediği için yüzlerce insan enkaz altında can verdi. Türkiye’de kadim bir gelenek vardır. Düğünde ve cenazede küslükler unutulur. Ancak bizim siyasiler maalesef herşeyi yozlaştırdıkları gibi geleneklerimizi de yozlaştırdılar. Böylesine büyük bir felakette bile kimileri şov peşinde kimileri sağa sola ayar verme derdinde.
***
Tüm bu kötülüklerin, olumsuzlukların arasında güzellikler de yeşeriyor. Depremin üzerinden 70 saatten fazla süre geçmesine karşın halen enkaz altından canlı çıkarılanlar var. Bir de tüm Türkiye’nin tek yürek olması var. İlk günden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından deprem bölgesine yardımlar gönderiliyor. Herkes elinden geldiğince felaketzedelere yardım etmeye çalışıyor. Kimileri maddi kimileri ayni yardımlarını deprem bölgelerine gönderiyor. Türkiye tam bir dayanışma içinde. Sadece Türkiye değil dünya ülkeleri de depremzedelerin yardımına koştular. Başta Azerbaycan olmak üzere, dönem dönem sorunlar yaşadığımız İsrail ve hatta Yunanistan
bile arama kurtarma ekibi gönderdiler. Uzak Doğu, Asya, Avrupa ve Amerika kıtasından da arama kurtarma ekipleri geldi. Yaralar sarıldıktan, toz duman dağıldıktan sonra elbette bugünlerde yaşanan iyilikler de kötülükler de yerini bulacak, karşılığını görecektir.