Gelinen noktaya baktığımızda, Türkiye’de tarım dibe vurdu. Üretim kapasitesi kırılan çiftçi iflas noktasına getirildi. Özellikle özelleştirme darbesiyle ülke beslenme özelliğini yitirdi. Dünyada kendine yetebilen 7 ülkeden bir olan 3 binden fazla endemik üzere 13 bin bitki çeşidini barındıran üretim alanı yanlış ekonomi politikalarıyla çökertildi. Türk tarımı tarihinin en acı günlerini yaşıyor. Türkiye 2003-2017 yılları arasında tarım ve gıda ithalatı için yabancı ülkelere yaklaşık 600 milyar TL para ödedi. Türkiye, Rusya, Almanya, Fransa, Ukrayna’dan buğday, İngiltere ve Hırvatistan’dan arpa, Gürcistan’dan saman, ABD, Yunanistan, Türkmenistan ve Hindistan’dan pamuk, Arjantin’den soya, ABD, Arjantin ve Brezilya’dan Mısır, Vietnam, İtalya ve Tayland’dan pirinç, Etiyopya, Bangladeş, Mısır ve Çin’den kurufasulye, Kanada’dan nohut ve yeşil mercimek, ABD, Ukrayna ve Kanada’dan bezelye, Bulgaristan’dan kurbanlık, Şili, Uruguay ve Fransa’dan büyükbaş hayvan, Bosna Hersek’ten Karkas et ithal edilir hale getirildi. Ürettiği para etmeyen, gübre, mazot, elektrik ve su zamlarına yetişemeyen çiftçi iflas edip tarımdan koptu. Kredi, haciz ve iflas kıskacına giren çiftçi traktörünü tarlasını satmakta, taahhüdü ihlal suçundan hapse giren çiftçi sayısı her geçen gün artmakta, son 15 yılda Türkiye’nin işlenen alan büyüklüğü 28 milyon dönüm azalırken, çiftçi gittikçe zarar ettiği için iki Trakya büyüklüğündeki alanı işletmekten vazgeçmiş ve terk etmiştir. Çok değil, 30 yıl önce hayvancılıkta hem kendine yeten hem de komşu ülkelere canlı hayvan ve Karkas et ihraç eden Türkiye, hem ithalatçı hem de dünyanın en pahalı kırmızı etin satıldığı ülke haline geldi. Türkiye’nin canlı büyükbaş hayvan varlığı 1985’te 85 milyon iken bugün 45 milyona geriledi. Mera varlığı 50 yıl evvelki düzeyin yarısına geriledi. 1960’da 28,7 milyon hektar olan Mera alanı bugün 13 milyon hektara indi. 2002’de dünyadaki kuru fasulye üretiminin yüzde 1,24ü Türkiye’de yapılıyorken bu oran 2017de yüzde 0,83e düştü. Yine 2002’de Türkiye ton başına, dünya nohut üretiminin yüzde 7,7sini karşılarken, 2017’deki pay yüzde 3,52 düştü. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, artan girdi maliyetleriyle mağduriyet yaşayan çiftçi ve besicilerin taleplerini TBMM’ne taşıdı. İktidarın artan girdi fiyatlarıyla borçları artan çiftçi ve besicilere gereken desteği veremediğini belirten Gürer, 7 bin 531 olan icra takibindeki çiftçi sayısının katlanarak arttığına dikkat çekti. Gürer tarımın sürdürülebilmesi için çiftçilerin TEDAŞ özelleştirme öncesi borçlarının faizleri bir an önce silinmelidir. Örneğin 15 bin lira olan çiftçi borcu 75 bin liraya çıkmış durumdadır. Çiftçiler bu nedenle mağdurdur dedi. Gürer, 2019 yılının üretici ve tüketici için zor bir yıl olacağını belirterek, girdi fiyatlarındaki artışın doların yükselmesiyle zirve yaptığını, kısmen dolardaki düşüşe rağmen, elektrik, tohum, gübre ve ilaca yapılan zamlarda gerileme olmadığını söyledi. Gürer, bunun 2019 yılı ekim yapan çiftçiye yansımayacağını vurgularken, girdi fiyatlarında artış etiketlere yansıyacak, aracılık sistemi fiyatı katlayacak. Tüketici daha pahalı ürün alacak, yaşam dar gelirli için zorlaşacak, çözüm girdi fiyatlarının düşmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılmasıdır.

PANCAR ÜRETİCİLERİ YOL KESTİ

Özelleştirilen şeker fabrikalarından, üretici ve esnafı sokağa çıkardı. Aksaray yolunda faaliyet gösteren özel bir firmaya ait çorum şeker fabrikası önünde toplanan üretici ve nakliyecilerden oluşan yaklaşık 200 kişilik grup, 50 gündür alacaklarının ödenmediğini belirterek, fabrika yöneticileriyle konuşmak istedi. Yetkililerle konuşamayan grup, daha sonra Çorum-Samsun yolunun gidiş istikametini trafiğe kapattı. Yolda bir süre oturma eylemi yapan bu kişiler, araçların geçişine izin vermedi. Bu sırada bazı ara. Sürücüleriyle eylemciler arasında tartışma yaşandı. Bazı sürücüler de korna çalarak duruma tepki gösterdi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ekibi sevk edildi. Gelen jandarma, gruba müdahale etti. Arbede yaşandı. Yaklaşık yarım saat trafiğe kapalı kalan karayolunda uzun araç kuyrukları oluştu. Öte yandan gruptan bazı kişilerin fabrikanın girişinde bulunan firmanın isim ve logosunun yer aldığı reklam panolarına zarar verdiği görüldü. Aksaray’da da 15 çiftçi traktörleriyle birlikte 15 Temmuz Milli İrade Meydanına gelerek şeker pancarlarındaki günlük kota uygulamasına tepki gösterdi. Sabah erken saatlerde traktörleriyle meydana gelen çiftçiler, günlük kotayla mağdur duruma düştüklerini ifade ederek bu durumun düzeltilmesini istedi. Polis ekipleri tarafından dağılmaları yönünde uyarılan çiftçiler, basın açıklamasının ardından korna çalarak meydandan uzaklaştı. Pancarda sıkıntı çektiğini belirten çiftçiler, “Pancarlarımızı fabrikaya yıkamıyoruz. Benim 2 ton kotam var. Günlük 2-3 ton pancar veriyorum. Perişanız.” Özel şirketin kanunlarına uymak zorunda kaldıklarını belirten çiftçiler, “sözleşmemizi Bor Şeker Fabrikası ile imzalamamıza rağmen şu anda özel şirketin kanunlarına uymak zorunda kalıyoruz. Yeterli alım yapmıyorlar. Söküm yaptığımız halde kantarda alım yapılmıyor. Mağduruz. Yetkililere sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.” Diye konuştu.

13 ŞEKER FABRİKASI SATILDI

AKP iktidarı, Cumhuriyetin en önemli kazançlarından şeker fabrikalarının 14.sünü tüm tepkilere rağmen satışa çıkardı. Türkiye şeker fabrikalarına ait Afyon-Karahisar, Tekirdağ, Alpullu, Niğde Bor, Burdur, Çorum, Kahramanmaraş-Elbistan, Erzincan, Erzurum, Konya, Ilgın, Kırşehir, Muş, Tokat, Turhal ve Yozgat özelleştirilirken Kastamonu Şeker Fabrikasının satış tekliflerin geri çekilmesi sonucu durduruldu. Danıştay 13. Dairesi Türkiye Şeker Fabrikası A.Ş.’ye ait 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi yönündeki davayı reddetti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Nisan’da yaptığı açıklamada, “Şeker fabrikalarının satışının arkasında nişasta bazlı şeker firmaları var” demişti. İYİ Parti lideri Meral Akşener’de şeker dabrikalarını sattılar. Dediler ki, zarar oluyor. Sarayın 13 günlük masrafı, bütün şeker fabrikalarının bir yıllık zararına eşit.” Diye konuştu. Öte yandan Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, “Türk şekere ait 14 fabrikanın satışında Amerikan Şeker Tekeli Cargill’in bir etkisi var mıdır?” diye sormuştu.