Şirket kapanmaları ve tarımdaki çöküş, ekonomideki küçülmeyi beraberinde getirince işsizlikte rekor patlaması yaşandı. Ocak 2019 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 259 bin kişi daha artarak 4 milyon 668 bin kişi oldu. İşsizlik oranı da 3,9 puanlık artışla yüzde 14,7'ye yükseldi. Böylece işsizlik oranının yüzde 14,1 olarak kaydedildiği 2009'dan bu yana Ocak dönemindeki en yüksek orana ulaşıldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 15-24 yaş arasındaki genç nüfusta işsizlik oranı 6,8 puanlık artışla yüzde 26,7 olarak kaydedilirken 15-64 yaş arası grupta bu oran 3,9 puanlık artışla yüzde 15 olarak gerçekleşti.

Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 4,1 puanlık artış ile yüzde 16,8 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 6,8 puanlık artış ile yüzde 26,7 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 3,9 puanlık artış ile yüzde 15,0 olarak gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 2019 yılı Ocak döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 872 bin kişi azalarak 27 milyon 157 bin kişi, istihdam oranı ise 1,9 puanlık azalış ile yüzde 44,5 oldu.

Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 345 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 526 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 17,0'si tarım, yüzde 19,9'u sanayi, yüzde 5,4'ü inşaat, yüzde 57,7'si ise hizmet sektöründe yer aldı.

NEDEN KENDİMİZE YETMİYORUZ?

2017-2018 döneminde bitkisel ürünlerde Türkiye en çok tahıl grubunda kendine yetemedi. En yüksek yeterlilik derecesi yüzde 501.7 ile fındıkta gerçekleşirken, mısırda yeterlilik derecesi yüzde 73.3’e geriledi. Arpa, soya, ayçiçeği ve kolza da yine Türkiye’nin ithal etmek zorunda kaldığı tahıl ve bitkisel ürünler. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan bitkisel ürünler denge tablosu verilerine göre, ‘Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünler’ grubunda en yüksek yeterlilik derecesi yüzde 111.7 ile buğdayda gerçekleşti. Toplam tahıl üretiminde en büyük paya sahip olan buğdayın yeterlilik derecesi 2016-2017’de yüzde 103.8’di. Toplam tahıl ürünlerinde 2017-2018 piyasa döneminde yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi yüzde 97.2’den yüzde 98’e yükseldi. Yem sanayinin en önemli girdilerini oluşturan arpanın yeterlilik derecesi yüzde 90.2’ye yükselirken, mısırın yeterlilik derecesi bir yıl önceki yüzde 87.8 düzeyinden yüzde 73.3’e geriledi.

Kuru baklagillerden yeterlilik derecesinin en yüksek olduğu ürün yüzde 89.6 ile kırmızı mercimek oldu. Geçtiğimiz yıl kuru baklagillerde yeterlilik derecesi en yüksek olan nohudun yeterlilik derecesi ise yüzde 92.1 düzeyinden yüzde 87.5’e geriledi. Yenilebilir kök ve yumrular grubundan patateste yeterlilik derecesi 108.2’den yüzde 103.5’e gerilerken, yağlı tohumlar ürün grubundan ayçiçeğinde yüzde 64.3, soyada yüzde 4.8 (2016-17: yüzde 7.1) ve kolzada yüzde 70.3 (2016-17: yüzde 76.7) düzeyinde oldu. Toplam şeker üretiminin büyük kısmı yurt içinde tüketilmiş olup, yeterlilik derecesi yüzde 103’ten yüzde 116.1’e yükseldi. Toplam çay arzının büyük bir kısmı kendi üretimimizden karşılanmakta olup, çayın yeterlilik derecesi geçen yılki yüzde 95.4 düzeyinden bu dönemde yüzde 93.2 düzeyine geriledi. Toplam sebze arzının en yüksek yeterlilik derecesi yüzde 115.9 ile havuçta gerçekleşti.