Anadolu, üzerinde onlarca imparatorluk hüküm sürmüş, tarımın ve ticaretin beşiği olmuş binlerce yıldan bu yana. Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan konumu gereği tam bir altın gerdanlık misali ve büyük bir köprü…

Asurlar, Medler, Persler, Lidyalılar, Ermeniler, Yunanlılar, Türk kavimleri, Osmanlı İmparatorluğu ve daha nice ulus ve topluluklar. Binlerce yıldır Anadolu topraklarını vatan benimsemiş ticareti ve tarımı en iyi şekilde gerçekleştirmiş. Yaklaşık bin yıldır Anadolu topraklarında Türk kavimleri hüküm sürüyor. Günümüzdeyse Türkiye Cumhuriyeti Anadolu topraklarında hüküm sürüyor. Üç tarafı denizlerle çevrili olan bu kavim topraklar içinde binlerce sene öncesinden kalma eserleri, kentleri barındırıyor. Açık hava müzesi konumunda olan Anadolu’ya her yıl binlerce yabancı turist adeta akın ediyor.

Anadolu’da engin ovalar, başları bulutlara değen karlı dağlar, ırmaklar, nehirler, dereler, göller görsel güzelliklerinin yanı sıra bereketleriyle topraklara can katıyor. Yedi coğrafi bölgeye ayrılan Anadolu’da aynı gün içerisinde dört mevsimi yaşamak mümkün. Bir yerde insanlar denizde kulaç atarken diğer yerlerde kayak yapmak olası. Her bölgede yetişen farklı ve zengin ürün yelpazesi sayesinde Anadolu tam bir tarım ülkesi konumunda. Öte yandan komşu ülkeler ile Avrupa’yı birbirine bağlayan köprü olarak ta Anadolu konumu açısından büyük önem taşıyor. Binlerce yıl öncesi Çin’de başlayıp Avrupa’ya uzanan neredeyse tüm Asya’yı geçtikten sonra Anadolu’ya kadar gelen ünlü ‘İpekyolu’ da kısmen halen kullanılıyor. Asırlara meydan okuyan Anadolu dünyanın diğer ülkeleri tarafından da cazibe merkezi olmaya devam ediyor. İşte ülkemizin varlığını sürdürdüğü Anadolu yarımadası asırlara meydan okumaya devam ediyor ve etmeye de devam edecek…