Değerini bilmeden geçmesin ömrümüz...

Sevmenin ne kadar çok güzel olduğunu, nefes alıp vermenin, güzel bir manzaranın verdiği mutluluk dolu hazzı, yağmur yağdığında çevreyi saran toprak kokusunu, bazen gideni özlemeyi ve geri dönüşleri, saçlarına düşen akların hayat tecrübesi olduğunun değerini bilin.

Yaşamak hayallere ulaşmak kadar uzun, ansızın ölüp gidecek kadar çok kısa. Kırgınlıklar, küslükler değil mi aslında hayatımızı çekilmez kılan. Oysa iki güzel tatlı söz duymak ve söyleyebilmek erdem sahibi olmak değil midir? Hep zor biri olmak, dayanılmaz bir kişilik sahibi olmak aslında yaşarken ölmektir, senden daha farklı diye herkesi görmezden gelmek, kendini kibir ateşi ile yakmak sadece senin ruhuna zarar verir.

Usta bir ressamın fırçası ile çıkan bir sanat eseri resimde bile bir kusur bulabilirsin ama Allah'ın yarattığı hiç bir şeyde asla kusur bulamazsın. Dünya usta bir ressamın en büyük eserinden, ünlü bir mimarın şaheserinden bile muazzam bir yaradılış harikasıdır. Değerini bilmedi Ademin soyu, ne yerin nede göğün, kardeş olmayı, dost olmayı, eş olabilmeyi, sırdaş olabilmeyi, sevgili olabilmeyi, anne baba olabilmenin özel bir hediye olduğunu ve daha çok şeyin değerini bilemedi insanoğlu.

Aslında kimsenin bir diğer kimseden farkı yok, hastalık, yaşlılık ve ölüm herkese eşit olarak davranıyor. Değerini bilin her gününüzün, hayat aldıklarını asla bir daha geri vermiyor...