Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki deprem binlerce insanın hayatına mal oldu. Depremin üzerinden bir buçuk gün geçti ve halihazırdaki ölü sayısı 3 bini buldu. Halen enkaz altında binlerce kişi var. Kışın sert hava koşullarında sabahın 4’ünde yakalandık depreme. İlk depremden 9 saat sonra 7.6’lık bir deprem daha vurdu bölgeyi. Bu gerçekten nadir görülebilecek bir felaket. Uzmanlar bu depremin milat olarak sayılan 1999 Gölcük depreminden katbekat daha büyük olduğunu vurguluyor. Ancak şu da var ki uzmanlar hükümeti, yerel yönetimleri ve vatandaşları yıllardır uyarıyordu. Özellikle İstanbul’da büyük bir deprem bekleniyordu ama uzmanlar Kahramanmaraş bölgesine de dikkat çekiyorlardı. Depremin ülkemizin en büyük gerçeği olduğunu bilmemize rağmen maalesef yine hazırlıksız yakalandık. Bu deprem de diğer depremler gibi gösterdi ki dışı güzel içi çürük binalarda yaşıyormuşuz. Üç yıl önce inşa edilen ve üzerinde “rezidans” yazan bir apartman insanlara mezar oldu. Yeni yapılan kamu binaları hastaneler yıkıldı. Deprem 10 ili kapsayan çok geniş bir alanda etkili oldu. Kahramanmaraş ve çevresi nüfus yoğunluğunun nispeten düşük olduğu bir bölge. Uzmanlar Marmara Denizi’nde 7.5 büyüklüğünde bir deprem daha bekliyorlar. Türkiye nüfusunun yarısının yaşadığı, Türkiye ekonomisinin yarısından fazlasının bulunduğu Marmara Bölgesi her an böyle bir depremle yıkılabilir. Aynı şekilde İzmir’de de büyük bir deprem bekleniyor. Hatta uzmanlar depremin vurduğu Adana ve Hatay’ın bile artık daha riskli olduğu konusunda uyarıyorlar. Yani eğer derhal önlem alınmazsa Türkiye daha çok felaketler yaşayacak. Hal böyleyken yöneticiler insan hayatını ranta kurban vermeye, oy hesabıyla imar afları çıkarmaya derhal son vermek zorundalar. Kentsel dönüşüm projelerini hızlı bir şekilde hayata geçirmek, depreme dayanıklılık denetimlerini usulüne uygun bir şekilde yaptırmak zorundalar. Özellikle nüfusun yoğun olduğu büyük şehirlerde bu iş çok daha sıkı tutulmalı. Aksi halde daha büyük felaketlerle karşı karşıya kalabiliriz.