Çağın illeti Korona virüs salgın'ı hepimizin özlemi bir çok hasletlerimizi unutturdu.

Salgın öncesi pek de değerini bilemediğimiz, dostluğu , muhabbeti, parkta sohbeti, karşılıklı çay içmenin keyfini, sarılıp birbirimize kavuşmayı hatta dargınlığı ve barışmayı bile özler hale geldik.

En basit şeyler için kırdığımız dostlarımızı , komşularımızı uzaktan bakar olduk.

Oysa ne büyük bir nimetmiş birbirimize sarılmak, yakın durmak ve konuşmak.

İnsanın insandan kaçar olduğu , 18 aylık ayrılık süresince , en basit şeylerin, karşılıklı birer kahve içerek sohbet etmenin ne kadar değerli olduğunu anladık.

Ama yine de küçük ışıltılar , parlayan kıvılcımlar eskiye duyulan özlemin yeniden yaşanmaya başladığını gösteriyor.

Geçen hafta sonu Sanayi sitesinde işim nedeniyle uğradığım bir dostumuzun dükkan arkadaşlarıyla birlikte sabah serinliğinde sokağın gölge kısmına koydukları bir masada kahvaltı yaptıklarını görünce imrenmedim değil.

Çevre esnaf arkadaşlarıyla “allah ne verdiyse” yaptıkları kahvaltının üzerine gelince , hemen bir sandalye uzatıp buyur ettiler sofralarına .

Mütevazi kahvaltı sofrasında her birinin getirdiği ekmek , peynir, domates, gözleme yanında çay eskilerin deyimiyle “ Halil İbrahim sofrasına “ dahil oldum.

Cömert ve eli açık ikinci sanayi esnafımız ,tanrı misafiri bendeniz ile sohbet ve muhabbet içinde bir güzel kahvaltı yaptık.

Adeta “mandıra filozofu “ filmindeki gibi , masada en değerli şey sohbet ve muhabbet idi.

Bu güzel ahilik geleneğini sürdüren esnaflarımızdan adlarını anımsadığım Çineli tornacı ve muhtar lakaplı Yörük kızanlarından Kemal Göçgeldi, havalandırma ustası zanaatkar Murat Dağ ile masadaki isimlerini anımsayamadığım tüm esnaf arkadaşlar ile güne yüksek moral ile çok iyi başladık.

Salgın günlerinde unuttuğumuz sohbeti, muhabbeti, yeniden yaşadık.

Teşekkürler sanayideki dostlar.


NASIL DAHA GÜZEL BİR AYDIN

Yaşadığımız kentleri daha uygar ve keyif alınır hale getirmek , geleceğe daha yaşanılır ve çok daha keyif alınır kent bırakmak üzere , Aydın için projeler üretmek herkesin görevi ve ödevi olmalıdır.

Bunun içinde, bilgi ve deneyimleri olanların harekete geçmeleri gerekir.

Bunun en güzel yolu , Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek odalarının ARGE ' leri olmalıdır.

Yerel yönetimler için ne güzel bir kaynak..!

Kent'e masa başından bakmak , çözüm üretmek yanıltıcı olabilir.

Mahallesini adım adım yürüyen “sokaktaki insan “ bilir yaşadığı kentin sorunlarını ve çözümlerini.

Demek istediklerim , alınmayan çöpler, yapılmayan kaldırımlardan ziyade, kentin genelini ilgilendiren sosyal ve kültürel projelerdir.

Öncelikle her belediyede gönüllü KENT MÜFETTİŞLERİ oluşturulmalıdır. Küçük ve anlık sorunlar için gördüğünü bildiren ve en kısa zamanda mobil ekiplerle yerinde çözülen sorunlar memnuniyet oluşturacak ve kente aidiyet duygusu arttırılacaktır.

Ama bir şehre kültür merkezi yapımı , oyun parkı, otopark yapımı için alternatif arsaların , okul bahçelerinin değerlendirilmesi , geniş yeşil alanların yer altlarında otoparklar yapılması ,bu konuda çalışan STK ların birikim ve önerileriyle hayata geçirilebilecek yatırımlardır.

Yıllar önce Aydın belediye başkanı İlhami Ortekin başkanlığı döneminde günümüzde Stadyumun kuzeyindeki AVM yapılırken , önündeki otopark meydanına bir alt katında bodrumunda kapalı otopark yapılması önerisine kulak asılmadan , “ ben yaptım oldu bitti “

Eğer Kent meydanındaki gibi yeraltı otoparkı yapılmış olsaydı , bugün kentin merkezinde 7500 m2 alanında ve takriben 500 araçlı bir kapalı otopark alanı yapılabilirdi.

Keza kent içindeki ilkokullarının bahçelerinde yeraltı kapalı otopark yapılmasıyla , Güzelhisar, Cumhuriyet , Ekrem Çifçi,Hacı Lütfiye Atay gibi okulların bahçelerinde 1000 araçlık kapalı otopark hem okullara ek gelir, hem de işletmecilere iş kapısı ve istihdam yaratabilirdi.

Otoparklar kent içinde ticaretin en yoğun olduğu merkez yerlerde ihtiyaçtır.

Efeler belediye başkanı Zafer meydanındaki trafik kargaşası için eski Minibüs garajı yerine ivedilikle otopark yapılacağının müjdesini paylaştı.


EFELER DE SALI PAZARI GÜNLERİ ZAFER MEYDANI TRAFİK KARMAŞASI

Aynı , kent merkezinde eski Tariş alanındaki AVM nin bahçesine yeraltı otoparkı yapılmadığı gibi , eski minibüs garajı altına otopark yapılmaması büyük hatadır.

Bu alanın , mutlaka ilk 3 katı kapalı Pazar yeri olarak düzenlenmeli, Büyükşehir'e yakışmayan sakil pazar yeri görüntüsünden, Aydın'ın en merkei ve en büyük Efeler ilçesi bu handikap'tan kurtarılmalıdır.

Malum, Salı pazarı yerinin değiştirilmesi ,herkesin el atmaya çekindiği sıcak bir maşa.

Ama bunun da kolayı var.

Aydın Tekstil , Kuşadası Tariş , Mimar Sinan mahallesi Yüksel Yalova Futbol sahası için nasıl REFERANDUM yapıldıysa, SALI PAZARI için de benzeri bir referandum yapılarak, en başta pazarcılara, Aydın lı vatandaşlara KAPALI PAZAR YERİ Mİ, yoksa ŞİMDİKİ HALİ Mİ sorulabilir.

En büyük hakem halk olduğuna göre ,

En uygun kararı yine halk verecektir.

Böylece yerel yönetimlerdeki çekinceler giderilerek,

Herkesin yerini değiştirmekten çekindiği

Salı pazarı tartışmasında,

halkın kendi vereceği kararıyla , sıcak maşa, artık ondan çekinenlerin ellerini yakmayacaktır..!


SÖZÜN ÖZÜ:


BU DÜNYADA ÜÇ ÇEŞİT İNSAN VARDIR.

OLMAZSA , OLMAZLAR,

OLMASA DA, OLURLAR,

BİR DE , OLMAZ OLASICILAR…!


MEHMET ÖZÇAKIR


[email protected]

P.K:110 EFELER

AYDIN

GSM : 0.542.7608691