Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılan Osmanlı İmparatorluğu’nun 30 Ekim 1918 tarihli teslim belgesini imzalamasıyla ordusu silah bırakmış, deniz ve kara toprakları paylaşılmış, başkenti İstanbul işgal edilmişti.
Suriye ve Filistin cephesinde İngilizlere ve Araplara karşı savaşan Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’a geri dönmüş ve bu ürkütücü durumdan çıkış yollarını araştırmaya başlamıştır.
Silah arkadaşları ve güvendiği meclis üyeleriyle beraber her şeye duyarsız ve çaresiz kalan hükümeti değiştirmek için siyasi, politik ve diplomatik girişimlerde bulunmuş, darbe önerilerini reddetmiştir.
Orduyu silahlarını bırakmak ve terhis olmaktan kurtarmak amacıyla, arkadaşlarının önemli görevlere getirilmesini sağlamıştır. Böylece hem kışlaların yeri değiştirilmiş hem de silah ve mühimmatın güvenliği garanti altına alınmıştır.
Ancak Damat Ferit’in sadrazamlığa getirilmesiyle İstanbul’dan değil Anadolu’dan yürütülecek milli bir direniş hareketine yönelmiştir. En kısa sürede sıkıyönetim altındaki İstanbul’u terk ederek İzmit Körfezi üzerinden Anadolu’ya geçmeyi hedeflemiştir.
Bu tarihsel süreçte, İngilizlerin Samsun'daki güvenlik sorunlarını bahane ederek hükümete bir tehdit notası göndermesi, önemli bir fırsat sunmuştur. Sadrazam ve hükümet tarafından durumu incelemek ve gerekli tedbirleri almak için yetkileri geniş bir müfettişin Samsun’a gönderilmesine karar verilmiş ve bu göreve Mustafa Kemal Paşa seçilmiştir.
Bu seçim, sadrazamın tek başına aldığı bir karar değil, çok iyi hazırlanmış psikolojik harekatın doğal sonucuydu.
Nitekim, 9.Ordu Müfettişliği'ne atanması da 30 Nisan 1919 tarihli padişah fermanıyla gerçekleştirilmiştir.
Müfettişlik göreviyle ilgili bütün süreçler, Genelkurmay’daki silah arkadaşları tarafından sıra dışı bir hızla tamamlamış ve belgeleri, Meclis’in 6 Mayıs 1919 tarihli oturumunda onaylanmıştır. 11 Mayıs 1919’da sadrazamla bir araya gelerek İngiliz temsilci tarafından onaylanan boğazlardan geçiş belgesini almıştır.
13 Mayıs 1919’da Bandırma vapurunun kaptanı ile rota, personel, araç ve gereç konusunda bir araya gelmiştir.
16 Mayıs 1919’da öğle saatlerinde Yıldız Sarayı’nda Padişah Vahdettin tarafından kabul edilmiştir. Padişah, “Paşa, yalnızca sen İngilizlerin beklentilerine yanıt verebilirsin. Git! Sarayı ve hanedanı kurtar” diyerek başarı dileğinde bulunmuştur.
İngiliz istihbaratına karşı önlem olarak padişahla görüşeceği gün yola çıkma kararı almıştı. Şişli’deki evine geçerek annesi ve kız kardeşiyle vedalaşmış, saat 14:50'de Galata rıhtımında bulunan sevk motoruna binmiş, Kız Kulesi açıklarında bekleyen Bandırma vapuruna geçiş yapmıştır.
19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı erken saatlerde Tütün İskelesi’nde Samsun’a adım attığında, Türk Milleti, destansı zaferlerini ve özgürlüğünü kazandıracak eşsiz önderiyle kucaklaşmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı ve sonrasında gelişen olaylar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda yaşanan en önemli aşamalardan biri olmuştur. Bu tarihi yolculuk, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolü olarak tarihimizdeki yerini almıştır.