Aziz ve büyük milletimizin tarihteki en parlak başarılarından biri olan Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yılını kutlamanın sevincini yaşıyoruz. Cumhuriyet, Türk Milletinin binlerce yıllık tarihi boyunca, gerçekleştirdiği en büyük atılım, en muhteşem zirvedir. Cumhuriyetimizin kuruluş süreci de Milli Tarihimizin kaydettiği en büyük ve en şanlı mücadeleden biri olmuştur.

Milletler tarih sahnesinde savaşlar kazanır, savaşlar kaybeder. Ancak milletler için asıl belirleyici olan savaşların kendisi değil, savaştan sonra ortaya koyduğu irade, zamanı anlayabilme ve değişebilme yeteneğidir. Bu açıdan bakıldığında Cumhuriyet’in ilanı en az Kurtuluş Savaşımız kadar kıymetlidir.

Cumhuriyetin ilanı ülkemizin tarihinde çok önemli bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. Büyük özverilerle yürütülen bağımsızlık mücadelemizin sonunda milletin iradesini esas alan, milletin iradesini temsil eden Cumhuriyet rejimine geçilmiştir. Böylece milletimiz kendi geleceğini ve kaderini bizzat kendisinin belirlediği bir yönetim şeklini benimsemiştir.

Cumhuriyet; Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Arnavut’u, Arap’ı, Gürcü’sü, Sünni’si, Alevi’si ile Ulusumuzun tüm unsurlarının katkı sağladığı müşterek bir ürün, ortak bir mirastır. Nitekim

Ulusumuz Çanakkale’de, Batı, Doğu ve Güney cephesinde bütün unsurları ile birlikte omuz omuza mücadele etmiş, destanlar yazmıştır. Ortak çaba ile inşa edilen Cumhuriyetin bütün vatandaşları eşittir. İkinci sınıf vatandaş yoktur. Ne kurulma aşamasında ne sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti etnik milliyetçilik politikası takip etmiştir. Tek ölçü, vatandaşlık ve vatanseverliktir. Bin yıldan beri Anadolu’da oluşan ortak kültür, devletimizin hamuru olmuştur.

Cumhuriyetimiz bugün her zamankinden daha kuvvetli, her zamankinden daha emin adımlarla ilerliyor, demokrasimiz Cumhuriyetimizin kuruluş ruhuna, kuruluş felsefesine bağlı olarak gelişiyor, güçleniyor.

Cumhuriyet; çalışmanın, kararlılığın, azmin, birlik olmanın, yeniden doğmanın tarihidir. Vatan için siper edilmiş göğüslerin, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla birleşmiş yüreklerin ve bağımsızlık yolunda kenetlenmiş ellerin tarihidir. Cumhuriyet, bir yönüyle Milletin yeniden ayağa kalkmanın, şahlanmanın, diğer yönüyle de tebaalıktan vatandaşlığa yükseldiği değerler sisteminin adıdır. Dolayısıyla Cumhuriyet, bize emanet edilmiş hayati önemde bir değer ve vazgeçilmez bir mirastır. Bu bilinçle bu günü kutluyoruz.

Cumhuriyet, ortak bir varoluşun, ortak yaşama kararlılığıdır. Kimseyi ötekileştirmeden, bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi birinci sınıf vatandaş olarak görmemiz, özgürlük ve demokrasiyi birileri tarafından lütfedildiği kadar değil, Anayasal sınırlar içerisinde olabildiğince yaşayabilmek ve yaşatabilmek kararlılığını göstermemiz gerekmektedir.

Ne mutlu ki; Cumhuriyetin 100. yılında ülkemiz, devletiyle, milletiyle uygar dünyada saygınlığını arttırmış, kendine güvenen, çağdaş uygarlık hedefine kararlılıkla yürüyen, büyüyen, kalkınan güçlü bir ülkedir. Hiç şüphe yok ki bu güçlü ülkenin, temelindeki en önemli harç Cumhuriyettir.

CUMHURİYET AYDINLANMANIN ADIDIR!!!

Cumhuriyet çalışmanın, kararlılığın, azmin, birlik olmanın, yeniden doğmanın tarihidir. Cumhuriyet, Vatan için siper edilmiş göğüslerin, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla birleşmiş yüreklerin ve bağımsızlık yolunda kenetlenmiş ellerin tarihidir. Şüphesiz ki, Cumhuriyet insan onuruna ve yaradılışına en yakışan bir rejim; farklı kültür, inanç ve düşüncelerin teminat altına alındığı, birlikte var olma ve ortak yaşama kararlılığıdır. Cumhuriyet aydınlanmanın adıdır. 100 yıl önce bugün yakılan bir meşaledir cumhuriyet. Kimsesizlerin kimsesi, Nene

Hatunların, Sütçü İmamların, Hasan Tahsinlerin sesidir cumhuriyet. Cumhuriyet laikliktir, din temiz duygular içinde kalbimizde yaşasın diye. Kimse kirli siyasete alet etmesin diye kurulmuştur cumhuriyet. Cumhuriyet bir halkın özlemidir. Artık savaşlardan yorulmuş, yoksul ve viran kalmış ülkesinde yurtta barış dünyada barıştır cumhuriyet.

Cumhuriyet emektir alın terinden akan. Namusuyla kazançtır hiç kimseye el açmadan. Bu yüzden yüzlerce fabrika kurulmuştur ülkemizde dört yandan. Cumhuriyet demir ağlardır. Bütün ülke kalkınsındır cumhuriyet.

Cumhuriyet bağımsız bir ülkedir. Devrimlerdir Atatürk'ün gösterdiği yoldan ilerleyen. Cumhuriyet ilimdir, fendir. Bu yüzden Atatürk bir gün söylediklerim bilime aykırı düşerse bilimi seçin demiştir.

Devlet yönetimini, kişilerin, ailelerin, bir zümrenin ya da sınıfın eline bırakmayan Cumhuriyet rejimi, 1923'ten beri ülkemize büyük katkılar sağlamış, Türk toplumunu ulus olma bilincine kavuşturmuş, bireyi yurttaş konumuna yükseltmiştir. Tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi olan Cumhuriyet, getirdiği yenilikler ve atılımlarla Türk insanının ufkunu genişletmiş, ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız görülmemiş bir dinamizm kazanmıştır.

Devletimiz, Cumhuriyetin verdiği güç sayesinde uluslararası camiada önemli bir yere sahip olmuş, ATATÜRK'ün getirmiş olduğu ilkelerin izinden ayrılmayarak, dünyanın saygın ülkelerinden biri haline gelmiştir.

Bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, ATATÜRK ilke ve inkılaplarını koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır. .

Hürriyet yani özgürlük insanoğlunun vazgeçemeyeceği bir değerdir. İnsan özgürlük içindeyse mutlu ve değerli hisseder kendini. Türk milletinin Kurtuluş Savaşında verdiği destansı mücadelenin sonunda aldığı mutluluk işte bundandır. ULU ÖNDER ATATÜRK’ün “Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterimdir” sözü bu gerçeği çok güzel anlatır. Çünkü bir milletin varlığı ancak ülkesinin bağımsızlığıyla mümkündür.

Sözlerimi ATATÜRK'ün bir sözü ile bitirmek istiyorum.

"Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz"

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun...

Devlet ve millet olarak yarınlarımıza güvenle bakabildiğimiz bir ortamda başta Cumhuriyetimizin Kurucusu GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmak üzere istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını, eşsiz fedakârlıkla milletimizin gönlünde taht kuran ve ölümsüzleşen bütün şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anarken, tüm milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, saygılar sunuyorum.

ÖZLÜ SÖZ: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

“Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” “Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.” 29 Ekim 1923

“Demokrasi ilkesinin en yeni ve akılcı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi cumhuriyettir.” “Ey Türk gençliği birinci vazifen, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

Saygıdeğer Aydın’ın Haber Portalı Tüm Yeni Kıroba Gazetesi Okuyucularım; Selamlar, Saygılar ve Sevgiler. Güzel Günlere, Mutlu Yarınlara; Kalın Sağlıcakla ve Esenlikle… Adımların Adımlarımız, CUMHURİYET Kanatlarımız… CUMHURİYET SEN ÇOK YAŞA!!! BAŞKA CUMHURİYET YOK! TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURUCUSU VE YAŞAM MİMARI ATATÜRK’Ü MİNNET VE SAYGIYLA ANIYORUM.