Dünyanın kendi düzenini koruması ormanlar sayesinde olur. Doğanın dengesi bozulmayarak her şeyin yerli yerinde olması için gereklidir. Ağaçların altında suların oluşması, toprağın kayması, doğal afetlerin oluşmasının önüne geçer. Dünyamızın insanların ihtiyaçlarına göre yaşanabilir kılmasında etkilidir.

Ağaçsız dünya çölden farksız olur. Kum taneleri uçuşur, inanılmaz büyüklükte fırtınalar meydana gelir. Yeşillikler sağlık, huzur, rahatlık ve refah getirir. Yaşamayı hayattan zevk almayı bize öğretir. Ağaçların içinde yaşanabilir dünyada olabiliriz. İnsanın ağaçlara olan sevgisi içinden başlamalıdır. Canlıların yaşamından her konuda muhtacızdır. Bugün israf edercesine ormanlara zarar vermemiz yarın onlara muhtaç olacağımızın göstergesidir. Ormanlar yavrularımızın yaşayabileceği o şirin dünyayı oluşturur. Sahip çıkarak koruyabiliriz, Hangi açıdan bakarsak bakalım ormanlarımıza yavrularımız gibi sahip çıkmalıyız.

ORMANLAR DÜNYAMIZIN CENNETE AÇILAN KAPISIDIR

Ağaçları, ormanları bize verdiklerinden dolayı sevmeliyiz. Onlar geleceğimiz, çocuklarımızın huzurla rahat yaşamasını sağlar. Dünyamızın cennete açılan kapısıdır. Bol oksijen alarak kendimizi mutlu hissederiz. Hangi açıdan bakarsak bakalım ormanlar bize huzur rahatlık verir. Ağaçlar dünyamızın akciğeri olmaktadır.

Ağaçtır, ormandır; kişinin birçok gereksinimini gideren, yaşamasını sağlayan, bin bir renk tonuyla gönlüne huzur veren. Yazdığımız kağıtta, okuduğumuz kitapta görürüz ağacı. Kalemde, kapıda, masada, sırada, çerçevede ve daha birçok yerde… Ormanlardır ülkelerin topraklarını verimli kılan. Ormanlardır ülkeleri ekonomik kalkınmanın doruğuna ulaştıran.Yapı işlerinde kullanılan keresteyi, yakıp ısınmak için odunu, serinlemek için gölgeyi, beslemek için meyveyi verir insana ağaçlar. Cömertçe ve bol bol…

Bir ülke için başlı başına bir güçtür ormanlar. Ülkeler hem kendi ihtiyaçlarını karşılar. Hemde ağaçlardan elde edilen ürünlerin fazlası yurt dışına satılarak elde edilen para ile çağdaş olma yolunda dev adımlar atılır. Ne yazık ki bu gerçeklerin bilincine her zaman varamıyoruz. Gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz orman yangınları bunlara örnektir.

Yeni fidanlar, yeni korular, sağlıklı ormanlar yetiştirmek gerek. Her fırsatta yorulmadan. Hem kendi hayatlarımız için hemde gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için. Doğanın bu yeşil canlılarına gereken değeri vermek dileğiyle geleceğin yeşil Türkiye’sine yelken açma vaktidir şimdi…

TARIM YAPILABİLECEK ORMANLIKLAR YOK EDİLİYOR

Gerek Türk kültüründe gerekse de İslam kültüründe ağaca büyük önem verilir. Öyle ki İslam peygamberi Hz. Muhammed, ‘’Kıyametin kopacağını bilseniz bile, elinizdeki ağacı dikiniz.’’ diye buyurarak ağacın önemini vurgulamıştır. Ağacın kaynak olarak kullanıldığı birçok alan bulunmaktadır. Daha önce de

belirttiğimiz gibi ağacın en büyük yararı oksijen deposu olmasıdır. Bunun yanında sağlıklı beslenmemizde büyük önemi olan meyveler, biz insanlar için olmazsa olmazdır. Yine sanayi alanında da da ağacı kullanmaktayız. Kullandığımız kitaplar, defterler hatta kalemler bile ağaçlardan üretilmektedir. Mobilya sanayisi, enstrüman imalatında da ağacın önemini görmekteyiz.

Ağacın önemini insanlara henüz küçük yaşlarda anlatmalı, onlara ağaç sevgisini aşılamalıyız. İşte o zaman yemyeşil bir dünyada daha sağlıklı bir şekilde yaşamımıza devam edebiliriz. Gelişmiş birçok ülkede ağaçları koruyan ciddi kanunlar vardır. Bu kanunları çiğneyenler için ise caydırıcı cezalar. Belki de bundandır ki insanlar bir ağacın dalına bile zarar vereceği zaman on kere düşünmektedirler. Bizim ülkemizde ne yazık ki ağaca gerekli önem verilmiyor. Binalaşmak adına yeşilliklerimiz yok ediliyor. Tarım yapılabilecek, bahçelikler, ormanlıklar yok edilerek buralar betonarme yığınlar haline getiriliyor.

Ağacı, doğayı ve yeşili korumanın en iyi yolu eğitimdir. Bizler, ancak iyi bir eğitimle insanlara doğa sevgisini aşılayabiliriz. Gerekirse okullarımızda doğa sevgisi konulu dersler korunmalı, bütün çocuklar bu konuda bilinçlendirilmeli. Unutulmamalı ki ağaç yaş iken eğilir. Henüz küçük yaşlarda aşılanan ağaç sevgisi, insanlar büyüdüğünde de devam edecek ve her insan ağacın öneminin farkında olarak onu koruyacaktır.

OKSİJEN KAYNAĞIMIZ AĞAÇLARDIR

Yeryüzü ağaçla anlam kazanır, onunla güzelleşir. Ağacın olmadığı çorak topraklarda hayat çekilmez hale gelir. Ağaçların biz insanlar için sayısız faydası vardır. Hatta insan yaşamının devam etmesi çin ağaçların varlığı bir zorunluluktur.

Bilindiği gibi insanoğlunun yaşamına devam etmesi için gereken en temel ihtiyaç oksijendir. Nefes aldığımızda, içimize çektiğimiz bu oksijenin ta kendisidir. Ve biz insanların oksijen kaynağı da ağaçlardır. Ağaçlar, bir ülkenin süsüdür. İnsanlık, tarih boyunca ya ağacın bol olduğu yerlere yerleşmiş veya yerleştiği yerleri ağaçlandırmaya çalışmıştır. Ağaçların en büyük faydası bize verdikleri oksijendir; fakat bizler aynı zamanda onların meyvelerinden, gölgesinden ve odunundan da faydalanmaktayız.

İnsanlık için hayati öneme sahip olan ağaçları her zaman korumalı, çevremizi mümkün olduğunca ağaçlandırmaya çalışmalıyız. İşte o zaman çevremizi cennete dönüştürebiliriz.

ORMANLARIN ÖNEMİ

Ormanlar, henüz insanlar yaratılmadan önce bile var olan, belki de tüm dünyayı kaplayan varlıklardır. İklim değişiklikleri ile beraber bazı alanlarda ormanlar yok olmaya başladı. Bazı bölgelerde ise ormanlar, insanlar tarafından yok edildi. Yakın zamanda ülkemizin neredeyse her bölgesinde gerçekleşen orman yangınları hepimizin yüreğini dağladı.

Ormanlar, bir ülkenin en önemli değerlerinden biridir. Bu değeri korumak hepimizin görevidir. Bunun için insanları bilinçlendirmek, onlara doğa ve orman sevgisini aşılamak gerekir. Unutmayalım ki ormanlar varsa biz de varız. Onların yokluğu, bizim varlığımızı tehlikeye sokar.

ORMAN YANGINLARINA KARŞI MÜCADELE EDELİM

2021 yılının yaz aylarında ülkemizin her yerinde orman yangını haberleri gelmeye başladı. Orman yangınları diğer tüm ülkelerde yaşandığı gibi bizim ülkemizde de zaman zaman yaşanıyordu. Ancak 2021 yılı, orman yangınlarının en çok yaşandığı yıllardan biri oldu.

Ormanlar neden yandı, birileri mi yaktı, yangınlar aşırı sıcaklardan dolayı mı meydana geldi bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var: O da ağaçlarla beraber hepimizin yüreklerinin yandığıdır. Orman yangınlarının oluşmadığı neredeyse hiçbir yer kalmamıştı. Akdeniz ve Ege başta olmak üzere birçok bölgeden yangın haberleri geliyordu. Haberlerden gördüğümüze göre Ege ve Akdeniz Bölge’sinde yer alan bazı ilçelerde ormanlar tamamen yok olmuştu. Doğa bir anda yeşilden siyaha dönmüştü. Kim bilir bu orman yangınlarında kaç hayvan da yanarak can verip telef olmuştu.

Eğer orman yangınları bilinçli bir şekilde yapıldıysa büyük bir tehlike bizi beklemektedir. Bu, vicdansız insanlar yetiştirdiğimizin göstergesidir. Vicdansız insanların olduğu bir yerde sadece orman yangınları değil, her türlü kötülük yaşanabilir. Bu yüzden çocuklara ağaç sevgisini aşılamak, insanları ormanlar hakkında bilinçlendirmek, eğitmek zorundayız. Yanan ormanlarımızı da acilen yenilemeli, bu alanları tekrar yeşillendirmeliyiz. Sebep ne olursa olsun, ister rant, ister dikkatsiz piknikçiler, isterse de art niyetli şüpheli durum yaratmak isteyen söz konusu olan herkese karşı; toplum olarak uyanık olmamız gerektiğini ifade ederken, kendimize çeki düzen verelim diyorum ve ülkemizi kendi ellerimizle yok etmeye çalışanlara fırsat vermeyelim...

ÖZLÜ SÖZ: "Ormansız yurt vatan değildir; Ormanlar milli servettir."

Saygıdeğer Yeni Kıroba Gazetesi Okurlarım; Selamlar, Saygılar ve Sevgiler. Güzel Günlere; Mutlu Yarınlara... Sağlıcakla, Esenlikle, Huzur dolu ve Dostça kalın.