Osmanlı İmparatorluğu, modern yaşamın gelişen yapısına ayak uyduramamış, yenileşme hareketleri sonuçsuz kalmıştı. II. Meşrutiyetle birlikte milli ekonomik model denenmiş, oldukça önemli dönüşümler gerçekleştirilmişti.

Ancak devleti üç asırdır boyunduruk altında tutan krizlerin üstesinden gelmek hiç kolay değildi. Reformların sonuçlandırılması için zamana ihtiyaç vardı. Aynı zamanda asayişsizlik önlenmeli, eşkiyanın sosyal kurtarıcı rolüne son verilmeliydi.

Meclis, genel kolluğun 13 Nisan 1909 tarihli 31 Mart ayaklanmasındaki olumsuz tavrını gözardı etmemişti. Tanzimat devrinde 1845 yılında kurulan 64 yıllık Zaptiye Teşkilatını kapatmış, Dâhiliye Nezaretine bağlı İstanbul Polis Genel Müdürlüğünü[1] kurmuştu. Jandarma’nın yerineyse Harbiye Nezareti altında Jandarma Genel Kumandanlığı almıştı.

22 Temmuz 1909 tarihli kanunla yerel yöneticilerin kontrolünden çıkarılan jandarma ve polis, yeni baştan yapılandırmıştı. Böylece, bir türlü önü alınamayan asayişsizliğe karşı ilk adım atıldıktan sonra suçluluğun yoğunlaştığı vilayetlerin vali ve mutasarrıfları değiştirilmiş, jandarma birliklerine subay ve asker sevkiyatı yapılmıştı.

Jandarma taburları ve karakol sayıları çoğaltılmış, kolluğa özel yetkiler veren geçici kanunlar yayınlanmıştı. Askerin silah ve cephane, yük ve binek hayvanı, telefon ve ışıklandırma gibi ihtiyaçları giderilmiş, maaşların düzenli olarak ödenmesi sağlanmıştı.

II. Meşrutiyet ilan edildiğinde, Aydın vilayeti (Aydın, İzmir, Menteşe ve Denizli sancakları)’nin güvenliğini sancak merkezlerinde örgütlenen polisin yanında, mevcudu; 6 tabur, 20 yaya bölük, 6 süvari bölüğünden oluşan Jandarma Alayı sağlamaya çalışıyordu.

Aydın kazasında 3, Kuşadası, Çine, Söke, Nazilli ve Karacasu kazalarında birer karakol ve her karakolda en fazla 4 veya 6 kişilik jandarma gücü bulunduruluyordu. Karakolların bir kısmında 1 veya 2 polis memuru görev yapıyordu.

Polis teşkilatı tam olarak gelişimini sağlayamamıştı. Aydın vilayetindeki 28 karakolda 124 polis görevliydi. Aydın kazasındaki polis idaresindeyse 1 serkomiser, 5 üçüncü komiser, 10 polis memuru görev yapıyordu.

II. Meşrutiyet devrinde (1908-1918), Aydın valiliğine Avlonyalı Ferit Paşa atanmış, eşkiya takip müfrezeleri kumandanlığına Mir Liva Sait Paşa getirilmişti. Artık karakol timleri ve müfrezelerin ısrarlı takibi, ani baskınları, geniş çaplı hücumlarıyla bozguncu eşkıya karşısında isabetli ve çok hızlı sonuçlar alınıyordu.

Mehmet Çavuş ve Çerkez Kasım çeteleri yakalanmıştı. Tekelioğlu, Kargalı Hasan çeteleri imha edilmiş, Koca Ali çetesi ele geçirilmişti. Hacı Kel Mustafa, Kaptan Aleko, Kaptan Andreko, Kaptan Sokrat, Rum Pinayo çeteleri ise bölgenin dışına kaçmıştı.

Türk, Rum ve Arnavut çetelerin dağıtılmasında Aydın Mebusları İsmail Sıtkı Bey, Hacı Süleyman Efendi ve Ubeydullah Efendinin yardımları son derece önemliydi.

1893’te dağa çıkan, genel aftan faydalanarak düze inen (İstiman) Çakırcalı Mehmet Efe[2] ve çetesi de takiplere katılıp jandarmaya destek vermişti.

Aydın sancağına ait suç kayıt belgelerinden[3], 1908-1916 arasındaki 24 aylık bir zaman diliminde 207 cinaiye-eşkiyalık[4] ile 128 öldürme suçunun meydana geldiğini anlıyoruz. Ayrıca suçların %75’nin kırsal kesimde, %34’nün düşmanlık ve intikam hırsıyla işlendiğini, faillerin %93’nün Müslüman, %9’nun okuryazar ve %89’nun topraksız veya az topraklı köylü olduğunu görüyoruz.

Bu veriler, eşkiyalık ve öldürme gibi ağır suçların günaşırı işlendiğini göstermekle kalmıyor, II. Meşrutiyet öncesindeki durumunun vahametini de ortaya çıkartıyor. İşte II. Meşrutiyetçilerin kavgası buydu. Bir yandan savaşlar ve kaybedilen toprakların geri kazanımı öte yandan cehalet, yoksulluk ve asayişsizlikle mücadele edilerek devlet otoritesinin tekrar sağlanmasıydı.

Aydın halkı, yaklaşık bir asır önce eşkiya yıkımının acısını iliklerine kadar hissetmiş, devlete karşı bir hoşnutsuzluk duymuştu. Ancak yukarıdaki veriler ahalinin devletine sadakatle bağlı olduğuna ve bir başkaldırının söz konusu edilemeyeceğine işaret etmektedir.


***


Kaynakça:

(i)Bahar Arslan, II. Meşrutiyet Döneminde Aydın Vilayetinde Güvenlik, 2008, Erişim Tarihi:02.03.2022, (https://tez.yok.gov.tr).

(ii)Fatih Öztop, II. Meşrutiyet Döneminde Aydın Vilayetinde Sosyal Yapı, 2014, Erişim Tarihi:02.03.2022, (http://acikerisimarsiv.selcuk.edu.tr).

(iii)Günver Güneş, II. Meşrutiyet Döneminde Aydın Sancağı, 2010, Erişim Tarihi:10.03.2022, (https://www.academia.edu).


Dipnotlar:

[1]Polis teşkilatının Müdürlük seviyesinde yapılandırılması; 1920, 1932, 1960 ve 1980 tarihli dönüşüm yasalarında korunmuştur.

[2]Çakırcalı Mehmet Efe için üç defa özel af çıkarılmış, düze inen efe bir süre sonra yeni suçlar işleyip tekrar dağa çıkmıştır.

[3]Osmanlı’da asayiş olayları vukuat cetvelleri, ceraim ve cinaiye defterlerine işlenirdi.

[4]Osmanlı ceza hukukunda eşkıyalık suçunun karşılığı cinaiyedir. Cinaiye suçu; silahlı çatışma, öldürme, yaralama, yol kesme, soygun, baskın, insan ve hayvan kaçırma, fidye, devlet güvenliğini ihlal, devlet malını çalmak gibi suçları kapsar ve vukuat-ı cinaiye defterlerine kaydedilirdi.