Her mevsimin bir sebzesi var. Bazı sebzeler sadece sofraları süslemeyip, sağlığımızı da koruyor. Aydın'ın bereketli topraklarında yetişen enginar, kat kat yapraklarının arasında sağladığı kalbiyle bir hikaye anlatırken bedenimizle beraber ruhumuzu da besliyor.

ENGİNAR MEVSİMİ

Ege’nin verimli ovalarında, özellikle ilimiz Aydın ve çevresinde yetişen enginar, Mart ayı sonu ile Mayıs ayının ortası arasında hasat edilir. Tarlalarda sabahın ilk ışıklarıyla başlayan enginar toplama telaşı, baharın geldiğini müjdeleyen sessiz bir bayram gibidir. Öyle narindir ki, el ile tek tek toplanır. Hızlı değil, dikkatli olmak gerekir; çünkü enginar, sabır ister.

Aydın enginarı, iri yapraklı ve etli başlarıyla bilinir. Hem taze tüketilir hem de turşusu, konservesi, zeytinyağlısı yapılır. Ancak en çok da zeytinyağlı haliyle sofralarda kendine yer bulur. Zeytinyağıyla birleştiğinde Ege’nin en lezzetli yemeği haline gelir.

Faydaları say say bitmeyen enginar, karaciğer dostudur. Sindirim sistemini destekler, zengin lif içeriğiyle bağırsak sağlığını destekler. Kan şekerini düzenleyici etkisiyle diyabet dostu bir sebzedir. Bu yönüyle enginar, sadece sofralarda değil halk arasında şifa sebzesi olarak da bilinir.

Enginarı soymak ayrı bir marifet isteyen iş. Pazarlarda enginarları soyup tabağını ayrı olarak da satıyorlar. Enginar çanağı şeklinde tanesi 15 ila 30 liraya kadar çıkıyor.

Gazetemizde bir kaç gün önce konu olan enginar soyma timi, yılın 3-4 ayını Aydın'da geçirip, soyulan enginarları bozulmaması için önlerindeki su dolu kaba bırakıyorlar ve ekipteki bir kişi, günde 800 ila 1000 civarında soyum işlemi yapabiliyor. Bu yönüyle de temizlemesinin ne kadar zor ve zahmetli olduğu ortaya çıkıyor.

Enginarı sağlığımız için hayatımızdan eksik etmemeliyiz. Tam mevsimindeyken asla ihmal etmeyelim.

Sağlıkla kalın...