İnanmak varsa, cesaretin varsa, cumhuriyet var…

Bilgin, azmin, hedefin varsa cumhuriyet var…

Hürriyet varsa, özgürce kadınım diyebiliyorsan, cumhuriyet var…

El ele aşıklar varsa, cumhuriyet var…

Tek bayrak altında, vatanın her köşesinde,

Birbirine sımsıkı tutunabiliyorsan cumhuriyet var…

Sen, ben yoksa,

Ayrıcalık yoksa

Ayrımcılık yoksa cumhuriyet var…

Eğer bugün cumhuriyet varsa,

O cumhuriyetin bir baş kahramanı var…

Eğer cumhuriyetin varsa,

O başkomutanın

O büyük devlet adamının

O büyük liderinin sayesinde var…

Haykır adını, haykırabildiğin kadar

Duysun sesini tüm dünya…

Onun adı Mustafa

Onun adı Kemal…

Onun adı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

CUMHURİYET KADINDIR

1923. Temmuzdu. Cumhuriyet ilan edilmesine üç ay vardı. Mustafa Kemal, eşi Latife’yle birlikte İzmir’e gelmişti. İkiçeşmelik’teki Ankara Sineması’na gittiler. Türkiye’nin ilk sinemacısı Cemil Filmer işletiyordu. Locaya oturdular. Şöyle bir salona baktı, hınca hınç doluydu, herkes erkekti. Sebebini bildiği halde “Cemil neden hiç kadın yok?” diye sordu.

“Paşam kadınlara yalnız Salı günleri sinema gösteriyoruz” yanıtını alınca, yaverine döndü, “Salonun yarısını boşaltın, bizi karşılamak için dışarıda biriken kadınları içeri davet edin” dedi.

Kadınlar alkışlayarak ve ağlayarak salonu doldurdu. Koridorlar bile tıklım tıklım kadındı. Hep birlikte “Şarlo İdama Mahkum” filmini seyrettiler. Olayın keyfini uzatmak istiyordu. “Hayatımda hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum, şunu bir daha seyretsek olmaz mı?” dedi. Kahkahalarla tekrar seyrettiler.

Milattı.

Tarihimizde ilk kez, kadın – erkek bir arada, işte böyle film izledi.