Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli:

“Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir”

Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üçüncü binasının genel kurul salonunda başkanlık kürsüsünün arkasında “Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir” diye yazmakta. 1808 yılında 'Senedi İttifak' ile başlayan, 1920 yılının 23 Nisan gününe kadar süren bir düşün gerçekleşebildiğinin kanıtıdır bu. Bu düş, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin de temelidir. Ama düş henüz tam anlamıyla gerçekleştirilmiş değil. Durum ortada:

Kuruluşundan bu yana yüz bir (103) yıl geçmesine rağmen ne bizi Meclis'te hakkıyla temsil edeceklerine inandığımız vekillerimizi seçmemize olanak sağlayacak bir siyasi partiler yasamız ne de adil bir seçim sistemimiz var. Bunu geçen 103 yılda başarabildik ama olmadı. Başaramadık. Nedeni de 23 Nisanlarda neden övünmemiz gerektiği gerçeğini ulusça kavrayamamış olmamız.

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

Bayramlar, bugün de gelmiş geçmiş tüm kültürlerde olduğu gibi toplumların yaşamında önemli bir yere sahiptirler. İster dini olsunlar ister milli, bayramları bayram yapan anlamlarının toplumları oluşturan bireylerin çoğunluğu tarafından içselleştirilmiş olması. Övünç ve sevinç içeriyor olmaları da bundan. Kökleri yüzlerce, binlerce yıl öncesine uzanan dini bayramların geçmişte olduğu gibi günümüzde de kutlanıyor olmalarının nedeni bu… 18'inci yüzyıldan başlayarak ulusal devletlerin ortaya çıkışı ile oluşan ulusal bayramların varoluş nedenleri de üç aşağı beş yukarı aynı: ulusların devamlılığını ve birlikteliğini sağlamak.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın “Çocuk Bayramı” olarak da kutlanması ile ilgili söylenecek bir çift sözüm daha var:

Bugüne kadar 23 Nisan günü çocuk bayramıdır diye çocukların sevindirildiği, onlara armağan alındığı, bayram yerleri kurulduğunu ne duydum ne gördüm. Şeker Bayramı ve Kurban Bayramı gibi bayramlarda çocuklar her ailenin bütçesi elverdiğince sevindirilir de 23 Nisan günleri niçin aynı şekilde sevindirilmezler? Kimi seçilmiş çocukların devlet büyüklerinin koltuklarına beş on dakikalığına oturtulmaları bir armağan ise onu bilemem.

Büyüklerin övünmedikleri, çocukların sevindirilmedikleri bir gün nasıl ulusal bir bayram olarak kutlanabilir anlamak mümkün değil.

Bu yıl 103. kez kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızın bundan böyle küçüklerin sevindirileceği büyüklerin de övünecekleri en büyük bayram olarak kutlanması dileğiyle büyük, küçük hepimize kutlu olsun.